Sinop’ta Balatlar Yapı Topluluğu kazı çalışmalarında bugüne kadar birçok eser ve 7. yüzyıla ait mezar odaları ortaya çıkarıldı. Sürdürülen kazı çalışmalarında 5 ila 6. yüzyıllar arasına tarihlenen Zeugma Antik Kenti’ndekilere benzer mozaikler de bulundu. 2010 yılında başlatılan Balatlar Yapı Topluluğu kazısında ortaya çıkarılan Doğu Romalılar dönemine ait 1600 yıllık döşeme mozaikleri, turizme kazandırılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Mimar Sinan Üniversitesi ve Sinop Belediyesi iş birliği ile yürütülen kazı Balatlar Yapı Topluluğu kazısında ulaşılan bulgular, Helenistik, Roma ve Osmanlı dönemlerine ait önemli bilgiler sunuyor. Bugüne kadar Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu tahmin edilen mezar odaları, heykel parçaları, kilise kalıntıları ile bir hamama ulaşılan kazıda, gün yüzüne çıkarılan döşeme mozaiklerinin de turizme kazandırılması için restorasyon çalışması başlatıldı. Kazıda elde edilen döşeme mozaiklerinin yapının kilise olarak kullanıldığı döneme ait olduğu belirlendi. Mozaiklerin üzerindeki figürler oldukça dikkat çekiyor. Mozaiklerin bulunması aynı zamanda yapının atölye kısmının da ortaya çıkarılmasına ışık tuttu. Döşeme mozaiklerin kazı alanında sergilenmesine yönelik restorasyon çalışmasının 2 yıl sürmesi öngörülüyor.
"Karadeniz bizim zannettiğimiz kadar arkeolojik anlamda erken Bizans mozaikleri anlamında zayıf bir yer değil"
Sinop Balatlar Kilisesi Kazı Başkanı Gülgün Köroğlu konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Önceki yıllarda bulduğumuz döşeme mozaiklerinin restorasyon aşamasına geçtik. Arkadaşlarım 5 kişi restorasyon ekibinden. Onlar temizlik ve korumaya yönelik çalışmalar yapıyorlar. Mozaikler 5-6. yüzyıl arasına tarihleniyor. Kilise olarak kullanıldığı dönemin eserleri. Mezarlarla ilişkili. Panolar şeklinde. Yer döşeme mozaikleri. Yerel ustalar tarafından yapılmış. Sinop Müzesi’nde bulunan bir tür mozaiği var. Bir parçası. Onunla aynı atölyede üretildiği anlaşıldı, aynı sanatçılar tarafından. Bunun bir özelliği de bu mozaiklerin atölye kısmını da keşfetmiş olmamız. Mozaikler serpantin vb. taşlardan kesilmiş bloklar, küpler şeklinde. Atölye dediğim gibi çok önemli. Atölye bilinmez burada. 10 metre ilerdeki alanda ustalar taşları kırmışlar. Üretimin değişik aşamalarında atölyeliği bulduk. Burada da dizmişler. Bu mozaikler Doğu Romalılar, yani Bizanslılar’ın mezarları ile ilişkili. Bizans kilisesinin gömü alanı burası. Onunla ilişkili olmalı. Hristiyanlık temalı figürler seçilmiş mozaiklerde. Öbür dünyaya ilişkili kompozisyonlar var. İsimlerin olması önemli. Kimler gömüldüyse isimleri yer alıyor yazıtların üzerinde. Bu anlamda çok yaygın değil böyle isimleriyle birlikte bulmak. Mozaiklerden birinin altında küçük bir çocuk mezarı bulduk. Sonradan eklenmiş mozaiğin halkasına. Hatta mozaik panelinde tahribat olmasına neden olmuş. Yerinde onarım yapılıyor. Yerinde sergilenecek bunlar. 30 yıldır bu meslekte olan bir kişiyim. Karadeniz arkeolojisini yeterince tanımıyoruz. Hiçbir dönemini pek tanımıyoruz. Şimdi sadece Sinop’ta değil, Taşköprü’de ondan sonra başka yerlerde de çok güzel mozaikler var. Zonguldak’ta. Karabük’te de. Yani Karadeniz bizim zannettiğimiz kadar arkeolojik anlamda erken Bizans mozaikleri anlamında zayıf bir yer değil. Sadece araştırılmamış. Bu da bu halkayı tamamlayan önemli bir nokta. O anlamda çok önemli. Benzer yakın çağlarda Roma- Bizans döneminde zengin bir kültür var, onu gösteriyor” dedi.