Ahi Şerafeddin Camisi’nin İmamı Süleyman Çalıova, caminin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, "Neslimiz, ülkemiz ve camimiz adına çok büyük bir gurur yaşıyoruz. Hizmetler daim olsun inşallah" dedi.
Aslanhane ya da bir diğer adıyla Ahi Şerafeddin Camii, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNSECO) tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 45. UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısında oylamaya sunulan, Ankara’nın Altındağ ilçesinde Ankara Kalesi’nin hemen yanında bulunan Aslanhane Camii, alınan kararla, Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Eskişehir Sivrihisar Ulu Cami, Kastamonu Kasaba Köy Mahmut Bey Camisi ve Afyonkarahisar Ulu Cami ile birlikte Dünya Mirası ilan edildi.
Ulus’ta yer alan ve yapımı 13. yüzyıla dayanan ahşap malzeme ve desteklerden oluşan cami, listeye Gordion Antik Kenti’nin ardından Ankara’dan giren ikinci kültür hazinesi oldu. Ankara Kalesi’nin güneyindeki Ahi Şerefeddin veya halk arasında bilinen adıyla Aslanhane Camisi, Anadolu Selçuklu döneminin içi ahşap direkli camileri arasında yer alıyor.
“UNESCO Dünya Miras Kesin Listesi kültür varlıklarımızın tanınması adına çok önemli”
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, UNESCO Dünya Kesin Miras Listesi’ne Ankara’dan iki eserle girmenin verdiği gururu ve mutluluğu yaşadıklarını ve sürecin çok zahmetli geçmesine rağmen sonuca ulaşmış olmanın verdiği huzuru yaşadıklarını belirterek, “Dünya Miras Komitesi’nin 45. toplantısında ülkemizin iki adet dosyası Dünya Miras Listesi’ne girdi. Bunlardan birincisi Gordion Antik Kenti diğeri ise Anadolu’nun ahşap direkli camileri. Ahi Şerafettin bir diğer adıyla Aslanhane Camii ahşap direkli camilerimizden bir tanesi. UNESCO Dünya Miras Kesin Listesi kültür varlıklarımızın tanınması adına çok önemli. Bu süreç oldukça zahmetli bir süreç. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılan son toplantıda iki adet dosyamızın kesin listeye girmesi bizim için büyük bir gurur. Yapılan çalışmaların sonuçlanmış olması bizi oldukça mutlu etti. Hazırlıklar yaklaşık 2 yıl sürüyor. Eski eserin özellikleri, korunma ve nadirlik durumu gibi raporlaştırılıyor ve yönetim planı hazırlanıyor. Sonrasında yerinde inceleme yapmak üzere UNESCO tarafından uzmanlar geliyor. Gelen ekiplere de eser hakkında bir sunum yapıyoruz ve tabiri caizse bir dantel işlemesi gibi tek tek çalışmalar yapılıyor. Daha sonra ilk Dünya Miras Toplantısı’nda oylamaya sunuluyor ve kabul görürse listeye girmiş oluyor. Ahi Şerafettin bir diğer adıyla Aslanhane Camii Anadolu’da ki ahilik sonucunda yapılmış bir camidir. 13. yüzyılda yapılan bir cami. Ahilik kültürünün son miraslarından biri. Ecdadımızın bu külliye ile ticarete, inanca ve sosyal yaşama büyük katkılar sunduğunu yeniden göstermiştir” ifadelerini kullandı.
“Neslimiz, ülkemiz ve camimiz adına çok büyük bir gurur yaşıyoruz”
16 yıldır Aslanhane Camii’nde İmam Hatibi olarak görev alan Süleyman Çalıova, UNESCO’dan gelen uzmanların camiden çok etkilendiğinin altını çizerek, “Neslimiz, ülkemiz ve camimiz adına çok büyük bir gurur yaşıyoruz. Hizmetler daim olsun inşallah. 2007 Şubat’ından bu yana burada hizmet yapmaktan büyük gurur duyuyorum. Her zaman ‘ecdadımızın bu güzel eserinde layıkıyla görev yapmayı nasip et Yarabbi’ diye dua ediyorum. Çok mutlu oldum, 15 seneyi aşkın gururla hizmet ediyoruz. Cemaatimize de duyurduk. Cemaat olarak çok mutlu olduk. UNESCO’dan gelen görevli arkadaşlara buradaki hutbelerimizi arz etmiştim. Gelen görevlilerin buradaki atmosfere hayran olduğunu kendi gözerimle gördüm” açıklamalarında bulundu.
50 yıldır Ankara’da yaşayan 62 yaşındaki Ferdane Köseoğlu, Aslanhane Camisi’ni yeni keşfettiğini ve çok sevdiğini ayrıca vatandaşların tarihe sahip çıkması gerektiğini belirterek, “Camimiz UNESCO Koruma Listesi’ne girmiş, çok sevindim ve bu caminin burada olduğunu ben dün akşam öğrendim. 50 senedir Ankara’da oturuyorum ve böyle bir caminin olduğunu öğrendiğimde çok üzüldüm kendi adıma. ‘Neden duymadım, neden bilemedim’ diye. Tarihi çok severim. Bir insan tarihini yaşamalı. Tarihini bilmeyen insan bence sıfırdır. Ecdadını, atalarını öğrenecek. ‘Nereden geldik, nereye gideceğiz’ bunu öğrenmek lazım. Bugün geldim, inanın caminin içini gördüm ve bunları yapan kişilere çok teşekkür ettim. İyi ki yapmışlar, çok mutlu oldum bugün burada” değerlendirmelerinde bulundu.
Ayrıca, Ahi Şerafeddin Camii’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesinin ardından kılınan ilk cuma namazı cemaatin yoğun katılımıyla kalabalık bir şekilde kılındı.