Koronavirüs salgını, her şey gibi sanat dünyasını da değiştirdi. Hat, ebru, minyatür ve tezhip gibi klasik sanatlar online ortama taşındı.
Neredeyse hayatın bütününe hakim olan COVID-19 salgını, her şey gibi sanat dünyasını da değiştirdi. Hoca-talebe münasebetiyle yüz yüze aktarılan kadim Türk İslam sanatları da bundan etkilendi. Hat, ebru, minyatür ve tezhip gibi klasik sanatlar online ortama taşındı. Öğrencilerinden kopmayan sanatçılar sanal ortamdan görüntülü ders vermeye, internet üzerinden talebelerini yönlendirmeye başladı. Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, Tezhip sanatçısı Münevver Üçer, Ebru sanatçısı Alpaslan Babaoğlu, Hat ve Ebru sanatçısı Fuat Başar, Minyatür sanatçısı Reza Hemmatirad ve Hat sanatçısı Mahmut Şahin, karantina günlerinin nasıl geçtiği hakkında açıklamalarda bulundu.
’’Bizim için değişiklik yok’’
Zaten evinde bulunan atölyede sanat çalışmaları yürüttüğünü belirten Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, ’’Daha evvel de daha ziyade içeride geçen bir hayatımız vardı. Dolayısıyla koronavirüs bizim için ciddi bir değişiklik getirmedi. İçinden geçtiğimiz bu durumda çok ibretler olduğu kanaatindeyim, biraz kendimize geldik sanki. Yıllardır yapmaya fırsat bulamadığımız şeyleri yağmaya başladık. Öte yandan ebru sanatı, bu kaos ortamında bize huzur vermeye devam ediyor. Ben de Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki derslerim sekteye uğradığı için öğrencilerimin çalışmalarını internet üzerinden takip ediyorum. Ama sanat yüz yüze aktarılması gereken bir şey’’ dedi.
’’Boş kalmış gibi değilim’’
Tezhip sanatçısı Münevver Üçer şöyle konuştu: ’’Sanatçılar olarak devamlı evde çalıştığımızdan ötürü hiç de boş kalmış gibi hissetmiyorum. Şahsen bol bol eser meydana getiriyorum. Ben hâlâ zamanla yarışır hâldeyim. Öğrencilerimle olan derslerimizi de uzaktan eğitime çevirdik. Onlar yaptıkları eserleri internet üzerinden gösteriyorlar ben de tashihlerini yaparak geri gönderiyorum. Evet, birebir dersten daha zor oluyor ama idare ediyoruz. Zor günlerden geçiyoruz ama üretken olmalıyız’’.
’’Fani olduğumuzu anladık’’
Yaşanılan sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ebru sanatçısı Alpaslan Babaoğlu, ’’Koronavirüs sayesinde hepimiz, bu dünyada kalıcı olmadığımızı derinden hissettik. Bütün sanatçılar için iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsat doğdu. Ben de atölyemden uzak olduğum için ebru yapamıyorum ama klasik sanatlarla uğraşanlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Yakın zamanda online konferans verdim. Sosyal medya hesaplarımdan da ebru sanatçılarına teknik bilgiler veriyorum. Ebru çalıştığımız arkadaşlar bana fotoğraf gönderiyorlar, ben de kontrol ederek problemleri çözmeye çalışıyorum. Bizim usta çırak münasebetimiz kesilmez’’ şeklinde konuştu.
’’Sanat için uzlet lazım’’
Dersleri kestiğini aktaran Hat ve ebru sanatçısı Fuat Başar, ’’COVID-19’u önlemek için hükümetin tavsiyesi üzerinde herkes evine kapandı. Biz de öyle yaptık. Ben dersleri kestim ama bu durumdan en çok ders verenler etkilendi. Ama yaşananlar sanatçıların lehine. Tefekkür için zaman oluyor, sanat çalışmalarım arttı. Zaten sanat icra ederken mutlaka uzlet lazım. Bir cerrah uluorta ameliyat yapamayacağı gibi sanat da yalnız icra edilmelidir. Bugünlerde en sonunda şu noktaya geliyoruz: ’’Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler. Arif anı seyreyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler!’’ Bugünlerde kardeş olduğumuzu hatırlayıp iyilik yolunda yürüyeceğiz’’ diye konuştu.
’’Yaşadığımız ilk pandemi değil’’
Yaşanılan ilk pandemi olmadığını hatırlatan Minyatür sanatçısı Reza Hemmatirad, ’’Bütün dünya bu günlerde yanıp kavruluyor ne yazık ki. Biz sanatçılar da evde bu noktada ’’Çevremize bir faydamız olur mu?’’ diye düşünmeden edemiyoruz. Ben de açtığım sosyal medya kanalı üzerinden minyatür dersleri veriyorum. Çağdaş ve klasik teknikleri derslerimde bir arada anlatıyorum. Sıfırdan başlayarak ders anlatamaya başladım, her gün video yüklüyorum ve pozitif geri dönüşler alıyorum. Öğrencilerim de yaptıkları işleri online yollardan bana gösteriyorlar. Ben de yorumluyorum. Bu insanlığın yaşadığı ilk pandemi değil, bir fırsata dönebilir. Sanat, içinde bulunduğumuz yıpratıcı günlerde bizim için bir çıkış yolu’’ açıklamasında bulundu.
’’Zahmette rahmet vardır’’
Hat sanatçısı Mahmut Şahin ise şöyle konuştu: ’’Her zahmette bir rahmet vardır. Biz zaten öteden beri zahmet çekiyorduk. Ben haftada dört gün İstanbul dışındaydım. Bursa, Eskişehir, Kocaeli ve Kütahya’da dersler veriyordum. Artık virüs sebebiyle evden derslere bakıyorum. Yurtdışından talebelerimle online olarak ders yapıyordum. Şimdi artık herkesle bu şekilde ders yapıyoruz. Zaten hat, biraz eve kapanarak öğrenilebilen bir sanat. Bu yüzden karantina ortamı yaptığımız işlerin sayısını da artırdı. Hat sanatçıları daha çok olarak sağlıkla alakalı eserler üretiyoruz. Ayetlerin yanında Kanuni Sultan Süleyman’ın ’’Bir nefes sıhhat gibi’’ beyti en çok yazılan hat eserleri arasında’’.