Antalya’da bir zamanlar "otobüs terminali ve pazar yeri" olarak kullanılan alanda yapılan kazıların ardından projelendirilen Doğu Garajı’ndaki Nekropol Müzesi, imzalanan törenle Antalya Müzesi’ne devredildi. Müze konseptiyle kültür turizmine hizmet verecek nekropol alanı, misafirlerini 2 bin 500 yıllık tarihi bir yolculuğa çıkaracak.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Çaybaşı Mahallesi’nde bulunan ve bir zamanlar “Festival Çarşısı ve Şehiriçi Toplu Ulaşım Merkezi” olarak kullanılan alanda 2008 yılında iş merkezi ve yer altı otoparkı hafriyat kazı çalışmaları sırasında bazı mezarlar ortaya çıktı.
Bine yakın mezar tespit edildi
Bunun üzerine Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında 2008 ve 2011 yılları arasında alanda kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Bu çalışmalarla Helenistik Dönem’den başlanarak, Genç Roma Dönemi’ne uzanan bir sürece uzanan çok sayıda mezar açığa çıkarıldı. Attaleia Nekropol alanına proje uygulamaları sırasında tespit edilen mezarlar ile birlikte yaklaşık bine yakın mezar tespit edildi. Mezarlardan ele geçen buluntular değerlendirildiğinde Attaleia Nekropolü’nün MÖ 3. yüzyılın başından MS 4. yüzyıla kadar yaklaşık 700 yıl boyunca kullanıldığı anlaşıldı. Alandan çıkarılan çok sayıda eser Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.
"Antalya’mıza ve ülkemize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz"
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Doğu Garajı’ndaki Nekropol Müzesi, imzalanan törenle Antalya Müzesi’ne devredildi. İmza töreninde açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Bugün de sizlerin huzurunda, kültür ve turizm bakanlığımız ile yapacağımız iş birliği protokolü ile Türk tarihi ve turizmi açısından son derece önemli olan bu alanı müzeleştirerek hizmete sunacağız. Müzede Antik Dönem Antalya’sının dini, etnik, ekonomik ve sosyo-kültürel yapısının tanıtılmasını sağlayacağız. Çok büyük gayretlerle tamamladığımız bu eseri Antalya’mıza ve ülkemize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Eski Doğu Garajı ve halk pazarı mevkii olarak bilinen Antalya il merkezindeki alanda, 17 yıl süren Nekropolis Müzesi serüveninde yaşanan süreçleri kısaca hatırlatmak istiyorum” dedi.
Projenin maliyetinin 291 milyon 973 bin TL
2005 yılında doğu garajı ve halk pazarı alanı düzenlemesi ile mimari proje yarışmasının açıldığını belirten Başkan Muhittin Böcek, “2008 yılında projenin inşaatına başlanıyor. Temel kazısında Antik Dönem’e ait mezar kalıntıları çıkıyor. Müze müdürlüğü tarafından 2008-2010 yılında kurtarma çalışmaları yapıyor. 865 mezar, bin 18 envanterlik eser ve 2 bine yakın iskelet açığa çıkıyor. Nekropolis alanı 22 Şubat 2011’de 1. derece arkeolojik sit alanı tescil ediliyor. Proje revize edilerek 17 Aralık 2013 tarihinde koruma kurulu tarafından onaylanıyor. 20 Şubat 2015 tarihinde nekropol yapımı ihale ediliyor. 28 Ocak 2016’da kültür ve ticaret merkezi ihale ediliyor. 14 Mart 2017’de nekropol yapımı tasfiye ediliyor. Kültür ve Ticaret Merkezi; 18 Mart 2018’de bitmesi gerekirken 31 Mart 2019’da yüzde 50 ile devralınıyor. Yüzde 50’de devralınan iş ile birlikte Nekropol alanı içerisinde 3 adet, kültür ve ticaret merkezi alanı için 1 adet tamamlama ihalesi ile 15 Şubat 2022 tarihinde bitirildi” ifadelerine yer verdi. Projenin maliyetinin 291 milyon 973 bin TL olduğuna dikkat çeken Böcek, atılan imza ile birlikte Nekropol alanının müzeleştirerek hizmete açılacağını belirtti.
"Halk pazarı olarak biliniyordu"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise şu sözlere yer verdi:
“Proje 2005 yılında başlayarak asıl çalışmalar 2008 yılında başladı. Halk pazarı olarak biliniyordu. Alan yapılan arkeolojik kazılardan elde ettiğimiz eserlerle önemli bir kültür rotası olabileceğini düşünerek proje revizyonu ile bu gele getirildi. Burada yapılan kazılar bizim için de özeldi. Antalya turizmin başkenti olduğu gibi kültür varlıkları açısından da en önemli illerin başında geliyor. Şehrimizin birçok alanında kazılarımıza devam ediyoruz. Antalya’da turizmin 12 ay devam etmesini istiyoruz. Bu anlamda kültür varlıklarımızı güçlendirmek zorundayız. Nekropol alanına gelen ziyaretçilerin özel bir alanı ziyaret etmelerini istiyoruz. Kültürel mirasın korunması turizmin olmazsa olmasıdır. Herkesin beğeni ile gezebileceği alanı en kısa sürede ziyarete açmak istiyoruz.”