Anneannesinden yadigâr evi sanat evine dönüştürdü

ORDU’NUN ÜNYE İLÇESİNDE YAŞAYAN 30 YAŞINDAKİ EZGİ ARSLAN, ÇOCUKLUĞUNUN HAYALİ OLAN RESİM SANATINI YAŞATMAK İÇİN ANNEANNESİNDEN YADİGÂR KALAN ESKİ EVİ SANATSAL ÇALIŞMALAR AMACIYLA YENİDEN HAYATA DÖNDÜRDÜ.

Anneannesinden yadigâr evi sanat evine dönüştürdü

Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki Ezgi Arslan, çocukluğunun hayali olan resim sanatını yaşatmak için anneannesinden yadigâr kalan eski evi tadilattan geçirerek sanat evine dönüştürdü.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bölümü Mezunu Ezgi Arslan, çocukluğundan itibaren kurduğu sanatsal çalışmalarını anneannesinin eski evini onararak hayalini gerçekleştirdi. Ünye’nin Fevzi Çakmak Mahallesi’nde kullanılmayan eski evi kendi imkânı ve zaman zaman arkadaşlarının da yardımıyla tadilatını yapan Arslan, yaklaşık 7 aylık çalışmayla kurduğu sanat evinde eserlerini üretiyor ve öğrencilerine ilham oluyor. Aynı zamanda sanatsal dönüşümünü gören birçok kişiye de ilham kaynağı oldu.

Resim ve sanat olan ilgisinin ilkokul yıllarında başladığını ifade eden Arslan, "Kiralık dükkanları incelemeye başladık ve küçük bir yer bulduk. Sonra Ünye’ye geldiğimde hızlıca o dükkana gidip tadilat sürecini araştırmaya başladım. Sonrasında aileme ait olan bu evi yapmamı söylediler. Bende buraya konum itibarıyla önce soğuk baktım çünkü tam merkezde olması daha ilgi çekici olabilir diye düşünüyordum ancak merkeze çok uzakta değildi ve atölyemin nerde olursa olsun merak edeni, atölyemde vakit geçirmek isteyenleri çok olacağına inandım, bu evi tadilat etmeye başladım ve inandığım gibi merak edeni, seveni de çok oldu. İlk 2 ay bir erkek arkadaşım destekçim oldu ve tadilatın büyük kısmını beraber ilerlettik, 2 ay sonra arkadaşım gitti ve bir iki ay da ben yalnız başıma tadilatı devam ettirmek zorunda kaldım, zorlandığım çok zaman oldu ama o kadar emek vermişken pes etmek istemedim zorlanmama rağmen devam ettim. Duvar sıvası, kapılar, pencereler, kapı eşikleri, zemin, tahmin edilmeyecek kadar tadilat vardı ve yaptık, duvar dekorları, boyasını tek başıma yaptım, bir evin boyasını bile bir kişinin yapması zorken daha bir sürü işi kendim yapabilmem beni de sevindirdi tabi. Büyük tadilatlar gittikten sonra ziyaretime gelen arkadaşlarım kapıları pencereleri boyamama yardım etti, bir elin nesi var iki elin sesi var demişler bir haftada tek başıma boyayamazdım iki günde hep beraber boyadık bitirdik. 5. ayda eşya yerleştirecek bir hal aldırdım ve 2 aydır eşyalarını tamamlıyorum, dekorasyonunu düzenliyorum, eksiklerini tamamlıyorum. Şimdi üretmek istediğim tablolarımı atölyemden ilham alarak üretme zamanı. Şu an içerisinde yedi ayın sonunda evin çalışmalarının bitmesiyle sanatımla uğraşıyorum" diye konuştu.

"Ben başarabileceğimi düşündüğüm için eski evi bu hale getirdim"

Bir kadının başarabileceğini ve insanların kendilerine inandığı zaman yapabileceklerini söyleyen Arslan, "Dışarıda kadınlar yapamaz veya başaramaz diye bir düşünce var. Bu bende yok. Ben fiziksel ve ruhsal olarak güçlü bir karaktere sahibim. Yoruluyorum, üzülüyorum ağlıyorum tabi ama devam etmekten vazgeçmiyorum. Kendi evimizde bile ben erkek işleri olarak adlandırılan işleri yapabiliyordum. Muhtemelen o yüzden yapabileceğimi bildiğim için bu atölyeyi bu hale getireceğimi ve başarabileceğini düşündüm. Ben insanların kendisine inandığı zaman başarabileceklerini düşünüyorum. Burayı aslında kendi çalışmalarımı üretmek için ortaya çıkardım. Yani sanatla ilgili olarak karakalem, yağlı boya gibi çalışmalarımı ortaya koymak için burayı bu hale getirdim. Öğrencilerim de geldiğinde sanatın bütün dallarıyla ilgilensin istiyorum" şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER