Mersin Fırıncılar Odası Başkanı Ali Çelik, yıllardır biriken sorunlar karşısında fırıncı esnafının adeta kan ağladığını belirterek, ruhsatsız çalışan kayıt dışı fırın sorunu başta olmak üzere sorunlarına çözüm bulunması çağrısında bulundu.
Son genel kurul sonrası oluşan Mersin Fırıncılar Odası’nın yeni yönetimi, Tarım İl Müdürlüğü ile ilçe zabıta ve ruhsat müdürleriyle bir araya geldi. Sektörün sorunlarına değinen Çelik, kayıt dışı hizmet veren işletmelerin sektörün yıllardır kanayan yarası olduğunu söyledi. Bu konunun çözümü için geçmiş yönetimlerin de yaptığı çalışmaların sonuç vermemesinin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getiren Çelik, yaptıkları tespitlere göre il genelinde 300’ün üzerinde kayıt dışı olan işletme bulunduğunun altını çizdi.
"Sağlımızı tehdit ediyor"
Kayıt dışı fırınlarda hijyenik koşullara uyulmadığı için halk sağlığı açısından büyük riskler oluşturduğunu, bu tür işletmelerin sektörü ciddi tehdit edip, haksız rekabete de yol açtığını aktaran Çelik, “Benim üyem kanun ve mevzuatlar ile her türlü koşulları yerine getirip, iş kanunları çerçevesinde eleman çalıştırıyor. Böylece vergisini ödeyip, ciddi bir istidam oluştururken, kayıt dışı olanlar hiçbir koşulu yerine getirmeyerek haksız bir rekabete de yol açıyorlar. Maalesef haksız rekabet yüzünden birçok esnafımız ekmek kapısına kilit vurma aşamasına gelmiştir. Çaresizlik içinde inleyen esnafımızın kimisi kapısına ‘devren satılık’ tabelası asarken, kimisi de evinin üzerine ‘satılık’ tabelası koymaktadır” dedi.
Fırıncılık mesleğinin son derece kutsal bir meslek olduğunu, savaşta dahi iş yerlerini kapatmayan fırıncı esnafının, artan maliyetler ve haksız rekabet sonucunda zor şartlar altında yaşama mücadelesi verdiğini de söyleyen Çelik, "Sektör açısından büyük sorun oluşturan kayıt dışı işletmeler, el arabası, bisiklet veya motorlu araçlarla da gelişi güzel ekmek dağıtımı yapıyor. Bu da önemli bir sorun. Vergi vermeyen, çalışanlarını sosyal güvenceye kavuşturmayan, hijyenik koşullara uygun olmayan kayıt dışı fırınlarla ciddi mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu arada, son yıllarda ruhsatsız yerlerde üretilen tandır ekmeği yine kayıt dışı satılmaktadır. Evinde yaptığı tandırda ekmeğini yapan vatandaşımıza bir diyeceğimiz yok. Ancak kayıt dışı üretilen tandır ekmeğinin piyasaya sürülerek satılması da hiç uygun değil."
"En ucuz ekmek Mersin’de satılıyor"
Sürekli artan maliyetlere rağmen Türkiye’nin en ucuz ekmeğinin Mersin’de satıldığını savunan Çelik, şöyle devam etti; "Girdi fiyatlarında gün günü tutmuyor. Şu anda 200 gram ekmeğin belirlenen kanuni fiyatı 1.25 TL’dir. Ancak, 75 kuruştan satan işletmelerde var. Bu işletmeler böylece haksız bir rekabete de yol açmaktadırlar. Bu fiyatlarla fırıncı esnafı ciddi bir çıkmaza sürüklenmektedir. Şu anda bankalara, SGK ve maliye kurumuna borcu olmayan esnafımız yok denecek kadar azdır. Mersin’de yeni bir fiyat ayarlaması için gerekli girişimlerde bulunmamız artık kaçınılmaz olmuştur.”
"Etkin denetim istiyoruz"
Öte yandan son dönemlerde unlu mamuller adı altında hizmet veren işletmelerin de ekmek üretip sattıklarının bilinen bir gerçek olduğuna vurgu yapan Çelik, "Bu durum da fırıncı esnafımız açısından haksız bir rekabettir. Bu tür kanunsuz faaliyet gösterip ekmek üreten işletmelerle ilgili de etkin bir denetim yapılmasını istiyoruz. Yetkili kurumlarımız denetim konusunda bizden yardım istemesi durumunda her türlü katkıyı sunacağımızı ifade ediyorum. Bu önemli sorun ile amansız bir mücadele etmek yönetim kurulumuzun temel görevi olacaktır. Bu konuda denetim yapacak gerek tarım ve gerekse zabıta görevlilerimizin istekleri halinde her an yanlarında olabiliriz" diye konuştu.