ÖLÜMÜN SAVUNMASI
Ne bir başkasının evinde davetsiz misafir olan fareyim ben, ne de zarar vermek amaçlı hareket eden saldırgan vahşi bir av hayvanı. Peki; nedir bu, beni sımsıkı bulunduğum yerden ayrılmaktan alıkoyan, çıkmaya çalıştıkça canımı daha çok acıtan kapana kısılmışlık hissi. Zamanım gelmeden ortaya çıkmayacak kadar çekingen olduğum için mi üzerime çöken bu karamsarlık?
Düşünüyorum da aslında hiç biri. Hepsi siz insanların yüzünden, oysa varoluşun en gerçek haliyim ben. Ben olmasaydım var olduğunuz asla hissedilmeyecekti sizin, varlığınızın ispatıyım ben. Doğduğunuz ilk andan itibaren nereye gitseniz sizden ayrılmayan sırtınızda bir çift gözüm iliklerinize işleyen. Doğum kadar gerçek ve samimi olan, ilk andan itibaren var olan sabırlı olan benim. Hep orada olan beni reddeden, kötü ilan eden sizlersiniz. Sizin kötülüğünüzün yanında benim korkutuculuğumu ileri sürmek yeterince bencilce değilmiş gibi; beni yok etmeye, ortadan kaldırmaya çalışan da sizlersiniz. Sonsuzluğun ne kadar zor ve sıkıcı olduğunu, zaten yaşanmış olan her günün tekrarını yaşamanın verebileceği mutsuzluğu hiç düşündünüz mü? Oysa her günün tekrarlanan bölümünün en özel tek gösterimlik son sahnesiyim ben. Aynı filmi her gün izlemenin keyifsizliği gibi her olasılığı defalarca yaşamanın bırakacağı yaşanmışlık hissinin mutsuzluğunu da mı hiç düşünmediniz? Düşünseydiniz benim sizler için ne büyük bir nimet olduğumu anlardınız.
Yaşayan her canlının yaşam süresinin sonuyum ben. Doğal olan beni, diğer canlıların aksine trajediye dönüştüren siz insanlarsınız. Asıl kötü ve korkutucu olan ben değilim, insanların sebep olduğu ölümün şekli. Sebep olduğunuz savaşların, hastalıkların, ölümcül deneylerin, katliamların, şiddetin, nefretin kıyafet giymiş ete kemiğe bürünmüş haliyim ben sizin için, tanıştınız benimle. Ama unutmayın ki ben sadece sonucuyum bu trajedinin. Çekilen acıların, mutsuzluğun sebebi yine siz insanlarsınız. Kiminiz beni görünce kokuşmuşluğumdan, kiminiz beni görünce soğukluğumdan, kiminiz beni görünce bilinmezliğimden dolayı nefret etti benden. Ancak kötü olan ben değilim sizlersiniz, derinlerde bir yerlerde insanlığınızı nasıl kaybettiğinizi düşündüğünüzde, insanlık kırıntılarını birleştirdiğinizde beni anlayacaksınız. Biliyorum ki korkmayanınız yoktur benden. Hepinizi ürperten benim ama aslında gerçekte beni yani ölümü bile korkutan siz insanlarsınız, sizin yaptıklarınız. Sevgisizlik ve nefretinizin yol açtığı acıları gördükçe ortaya çıkmak istemesem de ben hep ordaydım ve beni yok sayan sizlere rağmen de her zaman orada olacağım. Kesinlikle saklanmayacağım. Benim de varoluruş sebebim ve doğam bu. Belki de yaşanılan tüm bu acılardan ders çıkarmanızı sağlayarak, acılarınızı dindirmektir görevim. Ya da akla en yatkın olan en başarılı olduğum şey ile yaptıklarınızla sonunuzu getirerek diğer tüm canlıların varlığını teminat altına almak. Sizce hangisi bir düşünün bunu.
Başarılar dilerim yeğenim. MÜLK
ve sahiplenenler karşısında, Doğa ve insan hakları savunucusu olmak zordur...