Dünyada ve ülkemizde çok yaygın olarak görülen panik atak durumu birçok insanın hayatlarını maalesef oldukça kötü etkilemektedir. Panik atağın yaşandığı süre yeterince korkunç değilmiş gibi bir de ne zaman gerçekleşeceğinin belli olmaması hastalardaki endişeyi kat ve kat arttırmaktadır. Bu endişe kimi zaman başka fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açarken kimi zaman ise bireyin alışkanlıklarını değiştirerek farklı bir kişiliğe bürünmesine sebep olur. Bu nedenlerde dolayı panik atak hastaları tedavi olmadıkları takdirde özgüven sahibi olamayan, kişilik bozukluğu yaşayan ve çevresindeki insanlarla sorun yaşayan insanlar olabilirler. 

Panik atak hastalığının sebepleri genellikle psikolojiktir. Tedavi edilmek için ilaç kullanımı yapılabilir fakat bir panik atak hastasının tamamen tedavi olması için kendisiyle barışık, özgüven sahibi, kararlı olması çok önemlidir. Kendine inanmayan, kararsız olan ve endişelerini yıkamayan bir hasta her ne kadar ilaç kullanırsa kullansın kafasından “tekrar panik atak nöbeti geçireceği” olasılığını atamadığı için tam olarak tedavi olamaz. Bu noktada kesinlikle bir uzman yönlendirmesi gerekmektedir. Hasta yakın çevresinden de duygusal ve psikolojik destek alabilir fakat tedavi süreci boyunca uzman bir psikolog tarafından düzenli olarak kontrol edilmesi, yönlendirilmesi çok önemlidir. Bunun nedeni ise panik atak hastalarının tedavi süreçlerinin de oldukça hassas olmasıdır. Yanlış söylenecek bir söz veya yönlendirme hastayı kolayca panikletebilir ve tedavi sürecini çok geriye götürür. Hatta yanlış yönlendirmeler hastayı eskisinden daha da çok endişeye maruz bırakıp panik atak nöbetlerini şiddetlendirebilir. 

Panik atak nöbetleri yaşayan bir kişi tedavi olmak istiyorsa öncelikle kararlı olmalıdır. Tedavi olma konusunda tereddütler yaşadığı takdirde her ne kadar bir uzman tarafından destek görse de içindeki endişeyi tamamen atamaz. Bu da tedavinin ilerlemesini engeller. Yani hastanın sadece çevresinden destek beklememesi gerekir; kendisi de bu durumdan kurtulmak için büyük çaba sarf etmelidir. Her ne kadar iş hastanın kendisinde bitse de alanında uzman bir psikolog hastanın endişelerini kontrol altına almasına ve yok etmesine yardımcı olur. Bu nedenle psikolojik desteğin rolü hem tedavi sırasında hem de tedaviden önce önemlidir.