Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla sağlık çalışanı ve sosyal hizmet uzmanı kadınlarla akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki yemekte konuşan Emine Erdoğan, Diyarbakır annelerine ilişkin, "Benim de ziyaret ettiğim o annelerin çilesinin en kısa zamanda bitmesini diliyorum" açıklamasında bulundu. 8 Mart’ın bilhassa batılı ülkelerde kadınların hak, adalet, emek ve özgürlük mücadelesinin köşe taşlarından birisi olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, ancak kadınlara hak ettikleri değerin verilmesinin sadece bir güne indirgenemeyeceğini söyledi. Erdoğan, “Aksi halde 8 Mart’ta yapılan tüm etkinlikler, söylenen güzel sözler yarım ve eksik kalmaya mahkumdur. Nitekim, bu özel günün arifesinde Samsun’da yaşanan şiddet hadisesi hepimizde derin bir öfkeye sebep oldu. Faili nefretle kınıyorum. En ağır cezayı almasını bütün kalbimle diliyorum" diye konuştu.
Dünyada her üç kadından birinin hayatının bir döneminde şiddetin bir boyutuyla tanıştığını belirten Emine Erdoğan, "Bu istatistik, kalbimizin en büyük yorgunluğudur. İstisnasız tüm dünyada görülen şiddet salgınını ortadan kaldırmak için iş birliğimizi daha da artırmalıyız. Şiddete karşı tek yürek ve tek akıl olmadan bu işi çözemeyiz" şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanı kadınların salgına maruz kalan sağlık çalışanlarının yüzde 58’ini oluşturduğunu ifade eden Emine Erdoğan, “Sizler, Covid-19 salgınının ilk günlerinden bu yana her türlü riski göze alarak, geceyi gündüze katarak milletimize hizmet ettiniz. Sağlık hizmetleri yanında Vefa gruplarından filyasyon ekiplerine kadar mücadelenin tüm cephelerinde ön safta yer aldınız. Yaşlılarımıza, yetim ve öksüzlerimize sahip çıktınız. Türkiye’nin bir yıldır sürdürdüğü bu mücadelenin başarısında sizlerin gayret ve emeğinin çok büyük payı bulunuyor. Evlerinize gidemeden, evlatlarınızı göremeden hastanelerde sabahladınız. Sizler, ’insan insanın emanetidir’ sözünün anlamını ispat ettiniz. Salgın nedeniyle toplumda oluşan karamsarlık, derin yalnızlık gibi ruh hallerinin şifacısı oldunuz. Korkuları teskin ettiniz. Bütün topluma kol kanat gerdiniz" dedi.
Sosyal hizmetin iş gücü olmaktan çıktığını, sevginin, merhametin ve şefkatin gücüne dönüştüğünü söyleyen Emine Erdoğan, "Yakanıza taktığınız kimlik kartları insanlığı kurtarmak için verilen bu savaşın bayrağı oldu. Mesleğinize adanmışlığınız ve insana duyduğunuz sevgi en kuvvetli cephanenizdi. Bu cephede yazılan kahramanlık hikayeleri, yarının nesillerine örnek olacak. Hepinize minnettarız, iyi ki varsınız" açıklamasında bulundu.
Günlük yaşamın ve ihtiyaçların mutlaka farklı açılardan yorumlanması ve bu yorumun ürüne dönüşmesi gerektiğini ifade eden Emine Erdoğan, "İşte bu sebeplerle kadınların sadece çalışan değil, tasarlayan ve karar veren mekanizmalarda etkin yer almasını istiyoruz. Türkiye’nin gücü, kadınların gücüdür. Küresel sorunların çözümünde de aktif olabilecek bir potansiyele sahibiz. İklim krizinden sosyal meselelere kadar dünya her alanda kadın zekasına, sezgisine muhtaçtır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki yemeğe TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un eşi Sabriye Şentop ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın eşi Hale Koca da katıldı. Ayrıca İzmir depreminde enkaz altında kalan İnci Okan ile köpeğini kurtaran, halk otobüsünde doğum sancısı çeken anne adayına doğum yaptıran UMKE görevlisi Edanur Doğan, Elazığ depreminde enkaz altındaki 2,5 yaşındaki Yüsra Yıldız ile annesinin kurtarılmasını sağlayan UMKE personeli Hatice Yücel, Cizre’de korona virüse karşı başarılı bir mücadele sergileyen Sümeyye Bilgin ile Covid-19’dan hayatını kaybeden Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun eşi Didem Akal Taşçıoğlu da yemeğe katılanlar arasında yer aldı.