“İki fotoğraf oldu. İlk fotoğrafta teklif bizden gitti. Selvi Hanım’ın (Kılıçdaroğlu) daveti üzerine Başak Demirtaş ile kahve buluşması planlandı. Tesadüfen de Başak Hanım’ın doğum gününe rastladı. İkinci fotoğraf Selahattin Bey’in Devran kitabının sahneye konulması sırasında oldu. Başak Hanım ‘Selahattin Bey’in kitabı sahneye konacak, eşiniz katılmayı düşünür mü’ diye aradı. Biz de ‘niye olmasın’ dedik. Eşim de tesadüfen İstanbul’daydı, gitti ve kitabın sahneye konmasını Başak (Demirtaş), Canan (Kaftancıoğlu), Dilek (İmamoğlu) hanımlarla birlikte izledi. Bu fotoğrafa saldırılar oldu. Tabii şaşırmıyoruz bunlara, ama bu saldırıların hiçbir etkisi olmadı. İki fotoğraf da çok güzeldi. Kadınların birliğini, gücünü gösteren çok güzel fotoğraflardı.”
“Erdoğan özellikle muhalif Kürtleri AK Parti’ye çekmeye çaba harcıyor. Ama işte bu fotoğraflar Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kürt seçmenleri yanına çekme çabalarını aksatıyor. Dolayısıyla o güzel fotoğraflara saldırı çabaları, sonuç vermese de, bizi şaşırtmıyor.”
“Biz o bölgelerde de çok sayıda Kürt kanaat önderiyle de görüştük. Bu görüşmeleri seçimlerden önce de yaptık, şimdi de sürdürüyoruz. Elbette Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyunu ne kadar alabiliriz bilmiyorum, ama tabii ki görüşmelerimizi, onları dinlemeyi sürdürüyoruz. Yanı sıra Orta Anadolu’ya özellikle ağırlık vermemiz gerektiğini görüyoruz, o bölgede de yoğun çabalarımız, buluşmalarımız, toplantılarımız sürüyor.”
“Bütçe konuşmamda da söyledim; Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu da, seçilmiş belediyelere kayyım atamalarını da eleştirdim.”
“Sayın Bahçeli’nin yaklaşımının, ekonomik göstergelerin kötüye gitmesiyle sıkıntıya düşen kesimlerin oylarının AKP’den MHP’ye yönelmesi şeklinde olduğunu düşünüyorum.”
“Erdoğan ne yaparsa yapsın; sakin, dikkatli, özenli bir dil kullanacağız ve biz kazanacağız. AKP içinde de gidişattan rahatsız olan ciddi bir kesim var ve bunu bizim arkadaşlarımızla da zaman zaman paylaşıyorlar.” Canan Kaftancıoğlu: Ben o fotoğrafı dört kadın üzerinden okumuyorum. O fotoğrafın öncesinde “bir araya gelelim” kurgusu yoktu. Başak Hanım davet etmiş, ben de gittim, katılanları orada öğrendim. O fotoğraf, yaklaşık 20 yılda bağımsız lider eşi figürünün topluma unutturulmasına karşı da bir önemli bir anlam ifade ediyor.