Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute ile bir araya geldi. Tatar, “Bizim için önemli olan ulusal çıkarlarımızın iyi bir şekilde korunabilmesi” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute, 27-29 Nisan tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirilecek olan gayrıresmi 5+1 konferansı hazırlıkları kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmek üzere adaya gelmişti. Cumhurbaşkanı Tatar, Lute’yi makamında kabul etti. Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Tatar, “Önemli bir toplantı arifesindeyiz. Cenevre toplantısında nasıl bir format izleneceğini görüştük. Lute ile yan yana yaşayan iki eşit devletin egemenlik temelinde iş birliğini savunan yeni siyasetimiz üzerine konuştuk. Kimsenin bize bir şey empoze edemeyeceğini söyledik. Bizim için önemli olan ulusal çıkarlarımızın iyi bir şekilde korunabilmesidir” dedi.
“Kıbrıs Türk halkına kimse bir dayatma yapamaz”
Tatar, yıllardır verilen mücadelenin bir maceraya terk edilemeyeceğini ifade ederek, “Kıbrıs birçok ülke için önemli bir konumda bulunmaktadır. Bölgede huzurun ve istikrarın sağlanması amacıyla yaşadığımız Kıbrıs adası uluslararası alanda önemli bir yerde bulunmaktadır. Tarihi bakımdan da kritik bir süreçten geçmekteyiz. Ama bir anlaşma olmazsa mağdur olacağımız söylenmekte. AB’nin bize empoze ettiği bir şey yok. Kıbrıs Türk halkına zaten kimse bir dayatma yapamaz. Burada bir egemenlik, özgürlük, bağımsızlık ve milli menfaatleri vardır. Bizim için önemli olan ulusal çıkarlarımızın iyi bir şekilde korunabilmesidir” ifadelerini kullandı.
“Rum tarafının hiçbir zaman hakimiyetini ve otoritesini kuzeye yaydırmayacağız”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Anahtar pozisyonumuz 1960 anlaşmalarıdır. Rum tarafının hiçbir zaman hakimiyetini ve otoritesini kuzeye yaydırmayacağız. Yan yana iki otorite olarak her türlü meselede iş birliği içerisinde yaşayabiliriz. Ancak Rum tarafından gelen mesajlar, Kıbrıslıların ada içerisinde baş başa bir birlik şeklinde yaşayabilme düşüncesidir. Ama biz asla kendi pozisyonumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkı zamanında çok şeyler öğrendi ve o günlere göre daha fazla gelişmiştir. Bizim alternatifimiz her zaman KKTC ile yola devam etmek olacaktır. Kıbrıs Türk halkını dünyaya tanıtmayı sürdüreceğiz. Kıbrıs Türk halkı olarak her türlü mücadelemize devam edeceğiz ve bu tür ortamlarda da bunu ifade edeceğiz” dedi.