Myanmar’daki darbenin Arakanlı Müslümanları doğrudan etkilemesi bekleniyor

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’da dün yaşanan darbede Devlet Başkanı Aung San Suu Kyi’nin gözaltına alınarak ordunun yönetime el koymasının, Arakan bölgesinde yaşanan soykırım sırasında komşu Bangladeş’e sığınan 1 milyondan fazla sığınmacının geri dönüşünü doğrudan etkileyeceği düşünülüyor.

Myanmar’daki darbenin Arakanlı Müslümanları doğrudan etkilemesi bekleniyor

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’da dün yaşanan darbede Devlet Başkanı Aung San Suu Kyi’nin gözaltına alınarak ordunun yönetime el koymasının, Arakan bölgesinde yaşanan soykırım sırasında komşu Bangladeş’e sığınan 1 milyondan fazla sığınmacının geri dönüşünü doğrudan etkileyeceği düşünülüyor.

Myanmar Anayasasında ordunun 2008 anayasasını koruyacağı ve yasaya göre hareket edeceği belirtilmesine rağmen dün sabah, Myanmar lideri Aung San Suu Kyi ve diğer hükümet yetkililerinin gözaltına alınması, telefon ve internet hizmetlerinin kesilmesi ile Myanmar’da yapılan darbenin, mülteci olarak Bangladeş’te bulunan 1 milyondan fazla Arakanlı Müslümanın hayatını doğrudan etkilemesi bekleniyor. Uluslararası kuruluşlar, Bangladeş ve Myanmar arasında diplomatik diyaloglar devam ederken yaşanan darbenin, sığınmacıların kendi topraklarına yeniden kavuşma sürecini uzatacağını öngörüyor.

“Darbeden sonra onlar umudunu kaybetti”

Boğaziçi Asya Araştırmalar Merkezi’nde (BAAM) araştırmacı olarak görev yapan ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde doktorasını yapan Md. Nazmul Islam, Myanmar’da meydana gelen darbenin ardından Arakanlı Müslümanların durumunu değerlendirdi. İslam, “Bu darbeden sonra Myanmar’daki Müslüman azınlık için, özellikle Rohingya Müslümanı için, çözüm sürecini uzattığı ve belirsiz bir gelecek için sonsuz uzun süren çatışmanın sürdürüleceği doğrudur. Rohingya Müslüman için, askeri veya sivil hükümet olsun, her rejim aynıdır. Ancak her bağlamda bu Myanmar demokrasisi için ciddi bir darbe. Myanmar vatandaşının yanı sıra Myanmar’daki Rohingya Müslüman azınlığı yine anavatanlarına geri dönme umudunu kaybetti. Bu, komşusu Bangladeş ile barışçıl bir durum sağlamak için çok daha zor olacaktır. Myanmar’ın Çin ve Hindistan ile karşılıklı ilgisi dışında, Güney Asya ve Güneydoğu Asya, bölgede başka bir sorun giderme ve kan dökülmesine tanık olacak” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Darbe planı çoktan hazırdı”

Araştırmacı Nazmul Islam, Myanmar’da yaşanan darbenin bir anlık bir durum olmadığı, askerin desteklediği partiye karşı Aung San Suu Kyi’nin partisinin seçimi kazanmasının bu darbenin temelini oluşturduğunu belirterek, "Süreç Myanmar ordusu şefi Gen Min Aung Hlaing’in Aung San Suu Kyi hükümetini ulusal seçimlerden hemen önce oylama öncesi yasa ve prosedürlerin ‘yaygın ihlalleri’ ile suçlanması 4 Kasım’da başladı. Bununla birlikte, gerçek güvenlik ikilemi 8 Kasım 2018’de başladı, çünkü Aung San Suu Kyi (National League for Democracy) Ulusal demokrasi Ligi, Myanmar’ın ikinci modern demokratik seçimlerinde anayasa uyarınca mevcut koltukların yüzde 83’ünü kazandı. Ancak askeri destekli (Union Solidarity and Development Party) Birlik Dayanışma ve Kalkınma Partisi, seçimlerde sahtekarlık yapıldığını iddia ediyor. Askeri destekli muhalefet partisi tarafından gündeme getirilen argümanın yanı sıra gerçek farklıdır. Süreçte bazı eksiklikler olsa da, genel olarak seçim sonuçları güvenilirdi ve çoğunluk seçmenlerinin iradesini yansıtıyordu. Darbeden sonra ordu anayasaya uyacaklarını ve koruyacaklarını söyledi, ancak önceki rolleri Myanmar’ın sivil siyaseti, demokrasisi, özellikle de oradaki Rohingya Müslüman azınlığı üzerinde şiddetli amaçları olduğunu kanıtladı. Myanmar’ın, özellikle ülkenin gelişimi, ekonomisi ve demokrasisi için kendilerini sıkı ve belirsiz bir geleceğe koyduğu çok açık. Bu darbe, son yıllarda gördüğümüzden çok daha fazla kan dökülme ihtimalini hızlandıracak, hayal edilemez” dedi.

"Bundan sonra azınlıklara daha çok şiddet uygulanabilir”

Yaşanan darbeden sonra ülkede Müslümanlar dışındaki diğer azınlıklara yönelik baskının da artacağını söyleyen İslam, “Myanmar’daki ordu, itibarlarını ve popülaritelerini korumak için Myanmar’daki tüm azınlıklara, özellikle de oradaki azınlık gruplarına baskı uygulayabilir. Daha önce kanıtlandığı gibi, Myanmar ordusunun hukukun üstünlüğüne saygı duymadığı, anlaşmazlıkları yasal mekanizmalarla çözdüğü, bu nedenle durumun her zamankinden daha kötü olacağı kanıtlanmıştır” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER