Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Belgrad Ormanı’na çivi çakılmaya müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "Kriz İletişimi Çalıştayı"na katıldı. Burada konuşan Yumaklı, denizdeki balıktan, gökteki kuşa kadar ve bu ikisi arasında ne varsa Bakanlıkla ilgili olduğunu ifade ederek, “Bu alanların hepsi bir çarkın dişlisi gibi. Biri olmadan diğerinin olması söz konusu değil. Bir bakıyorsunuz mavi sularda denetim yapıyoruz, bir bakıyorsunuz dağlarda yaban hayvanlarına yem bırakıyoruz. Bazen ulaşılamaz olan yerlerde arkadaşlarımız karlarda bata çıka bir üreticinin derdine derman olmak için yollara revan olmuş, bazen de orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz yani cephe geniş olunca, krizimiz de haliyle bol oluyor” dedi.
Kriz yönetiminde öngörünün çok önemli olduğunu düşündüğünü söyleyen Yumaklı, şunları kaydetti: “Yani olay olduğunda değil, olmadan önce öngörebiliyorsanız zaten yolun yarısını geçmişsiniz demektir. Biz de bir uygulamamızı hayata geçirirken veya kriz olabilecek durumlarla ilgili süreç yönetimimizde mutlaka dikkate alıyoruz. Bu hususu dikkate alıyor, iletişim planımızı buna göre oluşturuyoruz. Göreve geldiğimde genel müdürlerle ilk toplantıda ‘yaşanması muhtemel krizlerimiz nelerdir, ne zaman öngörüyorsunuz ve ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ diye sordum."
Sağlıklı bir kriz yönetimi için iletişim stratejisinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Yumaklı, “Noktayı da başladığımız gibi koyuyoruz. Sürecin sonunda da bir etki analizi yapıyoruz, bunları rapor olarak alıyoruz. Bir çalışmayı yaparken asla reklam veya PR anlayışla değil, doğru bilgilendirme bizim en önemli konsantrasyon noktamız ve bu hedefle de adımlar atıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kamuoyunun desteğinin yüzde 90’a ulaşmış olduğunu da gördük”
Son dönemde gıda ile ilgili kamuoyunun gündemine gelen birçok husus olduğunu ifade eden Yumaklı, “Biz bu adımları atarken halkımızın doğru olarak bilgilendirilmesini odak noktamız olarak belirledik. Çok şükür ki doğru yolda olduğumuzu görüyoruz. Bize gelen bir bilgide kamuoyunun desteğinin yüzde 90’a ulaşmış olduğunu da gördük” şeklinde konuştu.
Su Verimliliği Seferberliği konusuna değinen Yumaklı, “Susuzluğun ülkemiz için bir risk olduğunu, belki de olumsuz bir gündem olarak algılanma riskine rağmen her fırsatta söyledik. Bu da ne olursa olsun doğru ve şeffaf bilgilendirmeye önemli bir örnektir” dedi.
Hassas yürütülmesi gereken süreçlerden birinin de sahipsiz sokak hayvanları konusu olduğunu ifade eden Yumaklı, “Yıllardır, özellikle büyükşehirlerimizde baş gösteren bir sorundu bu. İlgili bakanlıklarımız, kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ile yasal düzenleme çıktı, Meclis’ten geçti ve yönetmelik yayınlanma sürecinde. O da yayınlanınca bu konuyu ülke gündeminden çıkarmak için önemli bir adım atmış olacağız” ifadelerini kullandı.
"Bir yanda orman yangınıyla mücadele ederken, diğer taraftan yalan rüzgarıyla mücadele ediyorsunuz"
Kriz ortamlarındaki iletişim stratejilerinde bu rutinden elbette kopmalar olduğunu ifade eden Yumaklı, “Örneğin orman yangınları. Orman yangınlarıyla mücadele ayrı bir ihtisas ve uzmanlık alanı. Tabiri caizse yeşil vatan savunması. Biz bu konuda şöyle bir strateji geliştirdik, dedik ki bilgilendirme konusu son derece önemli. Her kafadan bir ses çıkmasın. Bu işi de bilenler yapsın. Bir Bakan olarak, koordinasyonunu sağlamak için oradayız evet ama oranın patronu Orman Bölge Müdürü. Çünkü sahayı biliyor, oranın coğrafyasını biliyor ve bu mücadelede en ön saftaki kişi o. Bu yaklaşım hem teşkilatta kendine güveni en üst düzeye çıkardı hem de koordinasyonu bütün kurumlar açısından daha kolay yapmamıza ortam hazırladı. İçinizde orman yangınında basın mensubu ya da orman gönüllüsü olarak mücadele edenleriniz olmuştur ama ben yine de kısaca anlatmak isterim. Çok kısa sürede apartman boyuna ulaşan alevlere, gözün gözü görmediği dumanlara, yorulmak nedir bilmeyen bir aleve karşı savaşıyorsunuz. Geceniz gündüzünüz yoktur. En ufak bir hatada siz değil, sorumlu olduğunuz kişilerin de hayatlarını riske atma ihtimaliniz var. İşte böylesine stresli bir ortamda birkaç kendini bilmenin sizin ülkenizle ilgisi olmayan, yıllar öncesinde farklı bir amaçla hazırlanmış olan görüntüleri sanki bizim ülkemizde o an oluyormuş gibi dolaşıma sokması, bizim en az yangınlarla mücadele kadar zorlandığımız ve mücadele ettiğimiz diğer alan. Gerçi bu ülke, üstünden helikopter geçerken orman yangınına helikopterin müdahale etmediğini iddia eden siyasetçiler de gördü ama bugünün konusu o değil. Bir yanda orman yangınıyla mücadele ederken, diğer taraftan yalan rüzgarıyla mücadele ediyorsunuz. Doğru bilgilendirme, yalın, sade ve düzenli bilgilendirme bu yalan rüzgarının en önemli panzehri oldu” şeklinde konuştu.
Belgrad Ormanıyla ilgili de konuşan Yumaklı, “’Belgrad Ormanını yapılaşmaya açacaklar’ konusu. Bu konuda diyoruz ki burası 1.Derece Doğal Sit alanı. Türkiye’nin göz bebeği bir yer. Belgrad Ormanı’na çivi çakılmaya müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.