Akciğer ve meme kanseri tedavisinde önemli buluş

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kuş ile Eskişehir Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Kutlu’nun birlikte hayata geçirdikleri, “Ceranib-2 Molekülün Akciğer ve Meme Kanserinin Tedavisinde Kullanımı” buluşu ile 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF’20)’nda Bronz Madalya ödülüne layık görüldü.

Akciğer ve meme kanseri tedavisinde önemli buluş

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kuş ile Eskişehir Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Kutlu’nun birlikte hayata geçirdikleri, “Ceranib-2 Molekülün Akciğer ve Meme Kanserinin Tedavisinde Kullanımı” buluşu ile 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF’20)’nda Bronz Madalya ödülüne layık görüldü.

Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri, ortaklaşa yürüttükleri çalışmalarla bilim dünyasına katkıda bulunmaya devam ediyor. Bu kapsamda Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kuş ile Eskişehir Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Kutlu’nun birlikte hayata geçirdikleri, “Ceranib-2 Molekülün Akciğer ve Meme Kanserinin Tedavisinde Kullanımı” buluşu ile 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF’20)’nda Bronz Madalya ödülüne layık görüldü.

Türk Patent ve Marka Kurumu" ev sahipliğinde düzenlenen ve 5 Ağustos- 10 Eylül tarihleri arasında başvuruları alınan ülkemizin ilk ve tek uluslararası buluş fuarı olan ‘5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda Prof. Dr. Mehtap Kutlu ve Doç. Dr. Gökhan Kuş, ISIF’20 kapsamında düzenlenen Uluslararası Buluş Yarışması’nda kazandıkları Bronz Madalya ile büyük bir başarıya imza attı. ARİNKOM Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla katılım sağlanan ISIF’20 ‘Uluslararası Buluş Yarışması’nda, her biri alanında uzman uluslararası jüri kurulu tarafından değerlendirilen buluş, 27 Eylül Pazar günü çevrimiçi gerçekleştirilen tören ile ödüle layık görüldü.

Doç. Dr. Gökhan Kuş, “Tedaviye yönelik yeni stratejilere duyulan ihtiyaç günden güne artmakta”

Akciğer kanserinin ilerleyişi kötü ve henüz etkin bir tedavi yöntemi olmayan ve tüm Dünya’da en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Doç. Dr. Gökhan Kuş, çalışmalarına dair şu açıklamalarda bulundu:

“2016 yılı Türkiye verilerine göre akciğer kanserlerinin büyük çoğunluğu küçük hücreli dışı akciğer kanserleridir. Hastaların yüzde 86’sı ileri ya da metastatik evrede tanı alabildiğinden bu hastaların büyük çoğunluğu hayatını kaybetmektedir. Kötü gidişe sahip akciğer kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranı oldukça düşüktür. Küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin çoğu ileri evrelerde teşhis edildiğinden cerrahi ve kemoterapi gibi tedaviler, bu hastalarda sınırlı iyileşme sağlamakta. Bu kanserin tedavisine yönelik geliştirilecek yeni stratejilere duyulan ihtiyaç ise günden güne artmakta. Akciğer kanserine ilişkin mekanizmaların anlaşılmasında hızlı bir ilerleme kaydedilmesine rağmen, kanser hastaları için hala etkili bir klinik tedavi bulunamamış durumda. Birçok kanser türünün tedavisinde kullanılan kemoterapötik ajanlar, tümör boyutunu küçültmede etkili bir seçenek olmasına rağmen tümörü yok etmede ya da tekrarını engellemede çoğunlukla başarısız olmakta ve birçok yan etki geliştirmekte. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri alt tipinde şu an için tedavi seçeneği platinum bazlı kemoterapidir, ancak tam bir başarı ve metastazı önleyici bir tedavi şekli şu an için henüz yok.”

Prof. Dr. H. Mehtap Kutlu: “Buluşun ülkemize ve dünyaya fayda getirmesini amaçlıyoruz”

Prof. Dr. Mehtap Kutlu ise, “Ceranib-2 Molekülün Akciğer ve Meme Kanserinin Tedavisinde Kullanımı” başlıklı buluşun çalışma ve yaratım sürecine dair, “Normal hücrelerde toksisiteye neden olmayan, kanser hücreleri üzerinde büyümeyi önleyebilecek ve programlanmış hücre ölümünü (apoptoz) başlatıcı, düzenleyici etkileri olabilecek mevcut kemoterapi ilaçlarından farklı hücresel mekanizmaları kullanabilen, alternatif bir seçenek arayışı içerisinde, birlikte çalıştığımız Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Kuş, Araştırma Görevlisi arkadaşlarımız, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimiz hücrenin kendi zarının bir bileşiği seramidlerin bu kanserde çok etkili olduğunu kanıtladı. Ayrıca kanser olmayan hücrelerde de toksisitesinin düşük olduğunu belirleyerek 2019 yılında bu konuda Amerika (USA)’dan patent aldık. Patente konu çalışmamız seramid metabolizmasındaki bir enzimin çalışmasını azaltarak akciğer ve meme kanserli hücreleri ölüme götürdüğünü gösterdi. O zamandan bugüne kadar patentli bileşiğimizin farklı formülasyonlarını yaparak metastazdaki rolünü araştırmaktayız. Uluslararası bir fuar olan ISIF 20’de uluslararası komitece Bronz Madalya almanın onurunu yaşıyoruz. Ülkemiz için bir ön ilaç molekülünü bulmak ve bunu gerçekleştirmemiz halinde ilk olacak kanser ilacımızın önce ülkemize sonra tüm dünyaya fayda getirmesini amaçlıyoruz.” diye belirtti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER