Aşıdan sonra ateş ve baş ağrısı görülebilir

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun Corona Vac aşısı için acil kullanım onayı vermesinin ardından, sağlık çalışanları ilk sırada olmak üzere aşılama başladı. Vatandaşların Covid-19 aşısıyla ilgili kafasında soru işareti olmaması gerektiğini söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Kişiler aşılandıktan sonra; ateş, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık gibi semptomlar görülebilir. Kimse telaş etmesin, bu tepkiler çok normaldir. Vücutta antikor oluşmasını sağlayacak aşıyla, Covid-19 virüsünün hastalık yapmayan inaktif şekli enjekte edilecek; yani virüsün kolu, bacağı var; ancak beyni yok. Bu nedenle hastalık yapma özelliği de yok" dedi.

Aşıdan sonra ateş ve baş ağrısı görülebilir

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun Corona Vac aşısı için acil kullanım onayı vermesinin ardından, sağlık çalışanları ilk sırada olmak üzere aşılama başladı. Vatandaşların Covid-19 aşısıyla ilgili kafasında soru işareti olmaması gerektiğini söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Kişiler aşılandıktan sonra; ateş, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık gibi semptomlar görülebilir. Kimse telaş etmesin, bu tepkiler çok normaldir. Vücutta antikor oluşmasını sağlayacak aşıyla, Covid-19 virüsünün hastalık yapmayan inaktif şekli enjekte edilecek; yani virüsün kolu, bacağı var; ancak beyni yok. Bu nedenle hastalık yapma özelliği de yok" dedi.

Türkiye genelinde korona virüsüne karşı aşılama sağlık çalışanlarından başladı. Randevu sistemine göre yapılacak olan aşılama çalışmaları ile ilgili merak edilen sorulara cevap veren Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, kişilerin merak ettiği en önemli sorunun, aşının bağışıklık sağlayıp sağlamayacağı yönünde olduğunu söyledi.

"Hiç bir aşı yüzde 100 bağışıklık sağlamaz"

Coronavac aşısı ile ilgili olarak Brezilya’nın yüzde 50 civarında koruyuculuk rakamı açıkladığını; ancak Brezilya’nın çok hafif geçiren hasta grubunu da işin içerisine katarak bu sonucu verdiğini söyleyen Prof. Dr. Serhan Sakarya, “Henüz yapılan Faz 3 çalışmalarının analiz çalışmaları yapılabilmiş değil. Bu bağlamda bağışıklık sağlar mı sağlamaz mı soruları akla geliyor. Şunun bilinmesi gerekiyor. Hiçbir aşı yüzde 100 bağışıklık sağlayamaz. Örneğin; özellikle riskli gruplarda kullandığımız grip ya da zatürre aşısının koruyuculuğu yüzde 40-50 civarındadır. Biz bu oranı, kişinin hasta olması yüzde 50 engellediğimiz için başarı olarak kabul etmekteyiz. Hatta hepatit aşılarında bile oran yüksek değildir” dedi.

"En güvenilir aşıyı oluyoruz"

Sıkça konuşulan aşının güvenirliği konusunda da açıklama yapan Prof. Dr. Sakarya, “Dünyadaki şu ana kadar üretilen Avrupa’nın ve Amerika’nın olmaya başladığı aşılarla ilgili Faz 3 çalışmaları yapılmış değil. Acil durum onayı alan aşılardır bunlar. Bu aşılar pandeminin yayılışını engellemek için şimdiye kadar yapılan çalışmalardaki başarı oranlarının yüksek olması nedeniyle final raporları görülmeden onay almasına neden olmuştur. Şu an bizlere uygulanacak olan aşı dünyada uzun yıllardır uygulanması nedeniyle, neyle karşılaşacağımızı bildiğimiz, güvenirlik endeksi en yüksek aşılardan bir tanesi; çünkü dünyadaki aşıların en iyisi canlı virüs aşılarıdır. Biz bu aşıları onlarca yıldır kullanıyoruz ve neyle karşılaşacağımızı biliyoruz” diye konuştu.

Uygulanacak olan Çin aşısının, ölü, inaktif aşı olduğunu belirten Prof. Dr. Sakarya, “Vücudumuza virüsün hastalık yapmayan şeklini enjekte edilecek. Virüsün kişinin vücudunda hasta yapma özelliği yok; ama kişinin vücudunda antikor oluşmasını sağlayacak. Şöyle düşünebilirsiniz; enjekte edilen virüsün kolu bacağı var; ancak beyni yok. Dolayısıyla vücudum girer girmez onu tanıyacak; ama virüsün beyni olmadığı için hasta etme, onu yönetme, yaşatma gibi özellikleri olmayacak” dedi.

"Daha önce o virüsle karşılaştığını hafızaya yazmıştır"

Covid-19 pozitif olan ve hastalık sürecini geçiren kişinin aşı olması durumunda çok daha iyi korunacağını belirten Prof. Dr. Sakarya şöyle konuştu:

“Vücudun hafıza hücreleri vardır. Daha önce o virüsle karşılaştığını hafızaya yazmıştır. Bir daha karşılaştığında ilk karşılaşmanın bin katı bir şekilde antikorları yapmaya başlarlar. Diyelim ki, ben hastalığı geçirdim. Bir süre sonra antikor seviyem düştü; ancak hafıza hücrelerim var. Aşı olduktan sonra daha yüksek bir antikor seviyesi oluşacaktır.”

Daha önce hiç Covid-19 geçirmemiş bir insanın aşı olması durumunda, vücudun sanki ilk defa virüs alıyormuş gibi bağışıklık geliştirmeye başlayacağını ifade eden Prof. Dr. Sakarya, sonrasında vücutta hafıza hücrelerinin gelişeceğini, hastalığı daha önce geçirmiş olan kişinin hastalık safhasını ilk aşıda yaşayacağını, ikinci aşıda ise antikorların çoğalmasını sağlayacak itici etkiyi yaşayacağını, vücudun daha önce karşılaştığı için ne yapacağını çok iyi bileceğini belirtti.

Kişinin Covid-19 olduğunu bilmeden aşı yaptırması durumunda yaşayacaklarını da anlatan Prof. Dr. Sakarya, “Vücuda sistemin daha fazla tanıyacağı bir virüs partikülünü veriyorsunuz. Asemptomatik vakaları semptomlu hale geçirebilir. Şunu bilmeliyiz. Bir hastalığı geçirdiğimiz zaman; ateş, halsizlik, kırıklık, baş ağrısı, karın ağrıları, iştahsızlık gibi bir hastalıkta görülen bulguları yapan şey sizin vücudunuzun mikroorganizmalara karşı geliştirdiğiniz tepki sonucu ortaya çıkan maddelerdir. Her aşıdan sonra bu semptomlar hissedilebilir. Aşının yapıldığı yerde kızarıklık oluşabilir. Bu belirtiler, vücudun virüsle savaşmaya başladığının göstergesidir” şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER