Başkanlığını Prof. Dr. Adil Mardinoğlu ve Genel Sekreterliğini Prof. Dr. Hasan Türkez’in yaptığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından yeni yönetim döneminde başlatılan yenilikçi ve ürün odaklı proje çağrılarına bir yenisi daha eklendi.
Literatürde yer alan biyolojik veri setlerinin hesaplamalı analizleri sonucunda, hastalıkların tanı, takip ve tedavisine yönelik yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesinin amaçlandığı bu çağrı kapsamındaki projelerin başvurusu 15 Ekim’de sona erecek.
TÜSEB tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bireysel tıp, her bireyin kendisine özgü özelliklerine dayanarak hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisi için optimize edilmiş bir stratejidir. Bu yaklaşımda birey, sağlık hizmetinin tam merkezine yerleştirilmekte, tedavinin ve/veya hastalığa yatkınlığın en iyi şekilde yönetilmesi hedeflenmektedir. Bireysel tıp uygulamalarına yönelim, “herkese uyan ortak çözüm” paradigmasının değişimini temsil etmektedir. Başta omik teknolojileri olmak üzere tanısal testler, tıbbi görüntüleme sistemleri, biyolojik izleme yöntemleri, moleküler bilgi birikimi, yaşam tarzı verileri, koşulların gerçek zamanlı izlenmesi ve bilgi teknolojisi gibi alanlardaki son gelişmeler bireysel tıp yaklaşımını dönüşümsel kılmış ve kliniğe uygulama sürecini kolay, pratik ve sürdürülebilir seviyeye taşımıştır” denildi.
TÜSEB’in öncelikli hedeflerinden birinin bireysel tıbbı sağlık sisteminde uygulamaya koymak için gerekli adımları atmak, önleyici ve öngörücü sağlık modellerinin uygulanabilir olmasını sağlamak olduğu belirtilen açıklamada, “Hedeflenmiş tanı/takip/tedavi stratejilerinin geliştirilmesi, bireylerin yaşam süresini ve klinik uygulamaların kalitesini arttırmanın yanı sıra erken teşhis, önleme, risk değerlendirmesi ve bakım hizmeti gibi süreçlerde iyileştirmeler sağlayacağından, sağlık sistemlerinde finansal kaynakların daha verimli kullanılmasına imkan verecektir. Farklı biyolojik seviyelerde hücre içi moleküllerin belirlenmesine yönelik geliştirilen hızlı tarama yöntemleri sayesinde, aynı anda yüzlerce biyomolekülün ölçülebilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu sayede, çok sayıda fenotip için genom, transkriptom, proteom, metabolom vb. düzeylerde veriler elde edilmiş ve ilgili veri setleri çeşitli veritabanlarında toplanarak araştırmacıların ücretsiz erişimine sunulmuştur. Örneğin, ağırlıklı olarak transkriptom verisi sağlayan NCBI veritabanı Gene Expression Omnibus’ta, farklı fenotiplerin incelenmesini hedefleyen 110000’in üzerinde veri seti yer almaktadır. Öte yandan, omik verileri olarak da bilinen bu verileri belli bir hastalığa özgü şekilde bünyesinde toplayan veritabanları da bulunmaktadır. Örneğin, TCGA veritabanı 33 farklı kanser türüne ait binlerce genom ve transkriptom verisini bünyesinde barındırmaktadır" denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Literatürde mevcut olan veri setlerinin hesaplamalı analizi sonucunda aday biyobelirteç, ilaç hedefi veya ilaçlar belirlenebilmekte, böylece çok daha hızlı ve düşük maliyetli olan bu yaklaşım sayesinde hastalıkların tanı/takip/tedavisine yönelik daha akılcı stratejilerinin tasarlanması mümkün olmaktadır” denilmektedir.
Bu çağrı kapsamında TÜSEB hastalıkların birden çok omik veri tipinin moleküler etkileşim ağlarıyla birlikte kullanılarak tanı/tedavi ve alt grup belirleme odaklı araştırılması, hastalıkların sistem biyolojisi, yapay zeka, makine öğrenmesi, derin öğrenme algoritmaları kullanılarak tanı/tedavi ve alt grup belirleme odaklı araştırılması, yeni ilaç hedeflerinin ve bu hedeflere yönelik yeni aday ilaç moleküllerinin belirlenmesi, mevcut bir ilacın başka bir hastalığın tedavisi için kullanılabilirliğini araştıran ilaç yeniden konumlandırma (repozisyon) çalışmaları, omik veri analizlerinin kullanıldığı hastalık tanı, takip ve tedavisine yönelik aday biyobelirteç, kit, ilaç ve aşı geliştirme çalışmaları, önleyici müdahaleler için popülasyonu sınıflandırarak hastalığın başlamasını geciktirebilecek ya da ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik çalışmalar, hastalık önleme tedavilerinden faydalanabilecek potansiyel hasta popülasyonunun tanımlanmasına yönelik çalışmalar, daha etkili ve yenilikçi tedavi yöntemleri geliştirmeye yönelik çalışmalara destek verilecektir. Proje yürütücüsünün üniversite veya kamu kurum/kuruluşu personeli olması durumunda en az doktora/tıpta uzmanlık derecesine sahip olması (bu koşul eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapanları da kapsamaktadır), özel kuruluş personeli olması halinde en az 4 yıllık lisans mezunu olması gerekmektedir. Proje başvurusu ve çağrı ile ilgili detaylara https://tbys.tuseb.gov.tr/#/aktifcagrilistesidispanel linkinden ulaşılabilir."