Bilgi ve iletişim çağında genç olmanın zorlukları bu söyleşide konuşuldu

SAKARYA UYGULAMALI BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ (SUBÜ) TARAFINDAN DÜZENLENEN SUBÜ KONUŞMALARI’NIN 85’İNCİ KONUŞMACISI, ‘BİLİNÇLİ GENÇ OLMAK’ KONULU SÖYLEŞİYLE ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ KURUCU REKTÖRÜ PROF. DR. NEVZAT TARHAN OLDU. MODERATÖRLÜĞÜNÜ İLETİŞİM KOORDİNATÖR YARDIMCISI ÖĞRETİM GÖREVLİSİ İLKNUR ÇAKAR’IN ÜSTLENDİĞİ SÖYLEŞİDE; GENÇLERİN HAYATI YORUMLAMALARI, BİLGİ VE İLETİŞİM ÇAĞINDA GENÇ OLMANIN ZORLUKLARI VE HIZLA TÜKENEN MESLEKLERE DAİR ÖNERİLER ÜZERİNE KONUŞULDU.

Bilgi ve iletişim çağında genç olmanın zorlukları bu söyleşide konuşuldu

’Bilinçli Genç Olmak’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 85’inci konuşmacısı olan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençler sakın karamsar olmasınlar. Ümitsizlik yoktur, ümitsiz insanlar vardır. Ümitsiz insanlardan uzak dursunlar” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 85’inci konuşmacısı, ‘Bilinçli Genç Olmak’ konulu söyleşiyle Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu. Moderatörlüğünü İletişim Koordinatör Yardımcısı Öğretim Görevlisi İlknur Çakar’ın üstlendiği söyleşide; gençlerin hayatı yorumlamaları, bilgi ve iletişim çağında genç olmanın zorlukları ve hızla tükenen mesleklere dair öneriler üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

Gençliğin fırtınalı bir dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gençlik dönemi iniş çıkışların, dengesiz davranışların yoğun olduğu, biyolojik ve psikolojik değişimlerin hızlı yaşandığı bir dönemdir. Bu durumlar gençlerin doğasından kaynaklanıyor, anne ve babalar bu durumu anlayışla karşılayarak gençleri bilinçli bir şekilde yönlendirmelidir. Gençlik dönemine giren çocuklara aile ve toplum genellikle meslek seçimi gibi ara hedefler koyar, üniversite okumak sanki bir zorunluluk haline gelir. Zeki ve çalışkan olmaları beklenir. Ancak bence asıl önemli olan iyi bir insan olmak, iyi bir hedef belirlemektir. İyi insan olmayı hedefleyen gençleri kötülüklerden koruyan görünmez bir güç olduğunu düşünüyorum. Bu dönemde gençlerin kısa vadeli düşünmelerini engellemek, onları uzun vadeli planlar yapmaya teşvik etmek önemlidir. Gençlerin kendilerine ‘hayatınızın sonunda nasıl bir insan olmak istiyorsunuz?’, ‘nasıl anılmak istiyorsunuz?’ gibi sorular sorarak ego ideallerini belirlemeleri gerekir” diye konuştu.

Gençlere bilinçli olmanın yollarını anlatan Tarhan, “Gençlerin kendilerine bir ‘zihinsel jüri’ oluşturmaları önemlidir. Bu jüri iç bilinç, dış bilinç ve üst bilinçten oluşur. Maslow’un ihtiyaçlar piramidine göre, kendini aşma, başkaları için bir şeyler yapma ve manevi ihtiyaçların karşılanması ile bu üç bilincin bir araya gelmesi iç huzuru sağlar. Manevi inancı yüksek, kutsal değerlere inanan insanlarda oluşan bu iç huzur, yapılan araştırmalara göre mutluluğun artmasını yani beyinde serotonin ve endorfin salgılanmasını sağlar. Gençler böyle yüksek bir anlamın parçası olmaya da önem vermeli” şeklinde konuştu.

Kültürlerin yok olma tehlikesine dikkat çeken Tarhan, “Sosyal medyayı ve teknolojiyi kullanmak zorundayız. Ama nelere dikkat etmek lazım? Kendimizi nasıl korumamız lazım? Modernleşme sürecinde gençlerin kendi kültürlerini kaybetme riski var. Önümüzdeki 50 yılda birçok kültür kaybolacak. Gençlerimiz modernleşirken kendi kültürlerini de korumalıdırlar. Bu konuda Japonları örnek alabiliriz. Japonlar modernleşirken kendi kültürlerini korumayı başarmışlardır. Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan utanma duygusu, özellikle de popüler kültürün etkisiyle zayıflıyor. Bu utanma duygusunun bir boyutu da saygıdır, büyüklere ve başkalarının haklarına saygı duymaktır” ifadelerini kullandı.

Gençlerin motivasyonlarını arttırmak için kitap okumalarını öneren Tarhan, “Gençler motivasyon kazanmak için kitap okuyabilirler, ancak Amerikan başarı kitaplarından uzak durmalılar. Bu kitaplar vahşi kapitalizmin acımasız tiplerini yetiştiriyor. Bunun yerine kendi kültürümüzü koruyarak modernleşmeyi ve insanı tanımayı savunan kitaplar okumalılar. Gençler mutluluk konusunda modern dünyanın dayattığı dış nedene bağlı mutluluk tuzağına düşmemeliler. Asıl mutluluk içimizdedir. Psikoloji alanında kendilerini geliştirmek isteyen gençlere Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu ve İhsan Eliaçık gibi yazarların kitaplarını öneriyorum” dedi.

Yapay zekanın bazı meslekleri yok edeceği yönündeki endişelere değinen Prof. Dr. Tarhan, “Yapay zeka bazı meslekleri değiştirecek hatta yok edecek. Ancak gençler bu değişimden korkmak yerine yapay zekâyı öğrenmeli ve bir araç olarak kullanmalılar. Gençler sakın karamsar olmasınlar. Ümitsizlik yoktur, ümitsiz insanlar vardır. Ümitsiz insanlardan uzak dursunlar. Yapay zeka insanın yerini alamaz çünkü henüz duygularımızı hesaplayamıyor. Gençler meslek seçerken sadece para kazanmayı değil, toplumun ihtiyaçlarını ve kendi ilgi alanlarını göz önünde bulundurmalılar. Farklı disiplinlerden insanlarla çalışarak takım olmaları da son derece önemlidir. Günümüzde bireysel zekadan ziyade grup zekası insanı başarıya götürecek ve iyi takımlar geleceğe hükmedecek” diye konuştu.

Gençlere evlilik konusunda da tavsiyelerde bulunan Tarhan, “Evlilik, hayatımızda vereceğimiz en önemli kararlardan biridir. Gençlere tavsiyem evlenmeden önce dikkatli olmaları, gözlerini dört açmalarıdır. Evlendikten sonra ise bazı şeylere göz yummayı öğrenmelidirler. Evliliğin sağlıklı bir şekilde yürümesi için “5S” kuralına dikkat etmeliyiz. Evlilikte sevgi, saygı, sadakat, sabır ve samimiyet çok önemlidir” şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER