Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin(OMÜ) düzenlendiği İklim için İşbirliği ve Yeşil Mutabakat Sempozyumu değerlendirme oturumuyla sona erdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVSAM) tarafından 24-26 Ekim 2022 tarihleri arasında iklim değişikliğinin nedenlerini, etkilerini ve olası çözümlerini değerlendirmek üzere düzenlenen çok disiplinli, uluslararası bir sempozyum olan ‘İklim İçin İşbirliği ve Yeşil Mutabakat Sempozyumu’ değerlendirme oturumu ile tamamlandı. Moderatörlüğünü Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yaptığı oturum, Prof. Dr. Güray Salihoğlu, Prof. Dr. Şule Erten Ela, Prof. Dr. Yusuf Demir, Doç. Dr. Aktan Acar ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı’nın katkı ve katılımı ile gerçekleştirildi.
“Üniversitemizin çıktıları kitap olarak yayınlamasını önemsiyoruz”
Kapanış oturumuna katılan ve oturumu yöneten Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Uzmanların bir araya geldiği çevre ve iklim değişikliği ile alakalı karşı karşıya olduğumuz tehditlerle ilgili dünyadaki gelişimleri dikkate alarak uluslararası raporu aralık ayı içerisinde deklare edeceğiz. Üniversitemizin bu çıktıları kitap olarak yayınlamasını önemsiyoruz. Düzenlenen bu sempozyumun sadece bir akademik etkinlik olmadığını, yaşadığımız dünyadaki değişikliklerin bize ne getireceğini açık bir şekilde ortaya koyarak başta kurumlar olmak üzere herkesi göreve davet eden bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Böyle bir organizasyona OMÜ olarak ev sahipliği yaptığımız için gurur duyuyorum. Katılan, destek veren ve katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.
“Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin ev sahipliği yapmasından memnunum”
Kapanış oturumunda söz alan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Salihoğlu, “Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı olmak üzere emek veren herkese teşekkür ediyorum. Sürdürülebilir kalkınmadan bahsederken 3 başlıktan bahsediyoruz; ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınmadan bahsediyoruz. Bu sempozyum bu üç başlığa hitap eder özellikteydi. Farklı disiplinlerden bir çok akademisyenin bir araya gelerek iklim değişikliği başlığı altında verimli bir şekilde geçen bir sempozyum oldu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin ev sahipliği yapmasından da ayrıca memnuniyet duydum. Covid-19 pandemisi sonrası böyle güzel bir organizasyona ilk defa katıldım. İklim değişikliğinin küresel bir sorun, bu yüzden herkesi ilgilendiren bu sürece katkı koymaktan dolayı gurur duyuyorum" diye konuştu.
“Sempozyum amacını fazlasıyla yerine getirdi”
Kapanış ve değerlendirme oturumunda söz alan başka bir panelist olan Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Erten Ela, “Sempozyumun düzenlenmesinde katkı koyan herkese duyduğu şükranlarımı sunuyorum. Rektör hocamız Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın Sempozyuma katkısına hayran kaldığımı belirtmek istiyorum. Böyle bir sempozyuma davet edilmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Sempozyum amacını fazlasıyla yerine getirdi. Sağlıktan enerjiye birçok başlığın yer aldığı farklı disiplinlerin çalışmalarını iklim değişikliği ekseninde paylaşılması bizler için önemlidir" şeklinde konuştu.
“İklim kriziyle yüz yüzeyiz”
İklim krizine değinerek sempozyum hakkındaki görüşlerini paylaşan Doç. Dr. Aktan Acar, “İklim krizini bu kadar yakından yaşayacağımızı tahmin edemezken, yüz yüze olduğumuzun yeni farkında vardık. İklim değişikliğinin en büyük sorumlularından olan meslek grubu olan mimarları temsil ettiğimizi ifade edebilirim. Bilim ve sanatın bizi insan yaptığını, biyoloji ile tarif ettiğimizde insanı çok anlamazken sanatla insan olduğumuzun farkına varabildik. Bu sempozyumla gezegenin yararı için bir şeyler yapmanın mümkün kılındığını düşünüyorum. Sempozyuma katkı koyan herkese teşekkür ediyorum" açıklamasında bulundu.
“Karbon ayak içi ve sera gazı emisyonlarını azaltmalıyız”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Sempozyum Düzenleme Kurul Üyesi olan Prof. Dr. Yusuf Demir kaynak tüketiminin hızlı olduğunu vurgulayarak karbon ayak izi ve sera gazı emisyonlarını azaltmanın önemini vurguladı. İklim değişikliğinin etkilerini göz ardı edilemeyeceğini, böyle farklı disiplinlerden çalışmaların insanlara yol gösterdiğini söyleyen Demir, sempozyuma farklı alanlardan katkı konulmasından mutluluk duyduğunu ve yeni bilgi kazanıldığını ifade etti.
“Birçok farklı disiplinden konu ve konuşmacıların yer aldığı uluslararası bir sempozyum oldu”
Sempozyumun Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Yüksel Ardalı ise şunları söyledi:
"İklim için İşbirliği ve Yeşil Mutabakat Sempozyumu birçok farklı disiplinden konu ve konuşmacıların yer aldığı uluslararası düzeyde gerçekleştirildi. Üç gün boyunca eğitim, sağlık, enerji, su ve atık yönetimi, sıfır atık, turizm, kenevir ve sulak alan gibi farklı alanlardan çalışmaların yer verildiği sempozyumumuzda önemli çıktılar elde edildi. İklim değişikliği sürecinin en önemli evresinde bulunduğumuzu ve yapılacak olan dönüşüme yön verecek nesli oluşturduğumuza dikkat çekildi. Başta biyoyakıtlar ve diğer alternatif yakıtların kullanılması gibi çevre dostu yöntemlerle üretilen kimyasallarla sera gazı emisyonlarının düşürülebileceği belirtildi. Kültürel ekolojinin iklim değişikliği ile mücadelede bir yöntem olarak kullanılmasının gerekliliği vurgulandı. Üniversite kampüslerinde yapılan çalışmalar ile karbon emisyonlarının önemli ölçüde azalabileceğinden bahsedildi. Bu noktada öncelikle ulaşım ve iklimlendirmede enerji tüketiminin azaltılmasının önemi vurgulandı. İklim değişikliğinin yeraltı suları üzerindeki etkilerinden bahsedilirken Karadeniz kıyılarında deniz suyunun yeraltı suyuna girişim yaptığı ifade edildi. Çevre dostu politikalara uygun yapısı olduğu değinilen kenevirin gıda, tekstil ve inşaat başta olmak üzere geniş bir kullanım alanı olduğu ve yetiştirilmesi esnasında sahip olduğu üstünlüklerle iklim değişikliğine karşı ön plana çıkarılması gerekliliği ifade edildi. Yaşam standardını artırmaya çalışırken iklim değişikliğine neden olan uygulamalardan bahsedildi. Çözümün entegre bir yaklaşımla çevresel kalite standartları oluşturmaktan geçtiği ifade edildi. İklim değişikliğine neden olan faaliyetlerin sadece dünyayı değil çocukların ve insanlığın geleceğini nasıl olumsuz etkilediğinden bahsedildi."
Kapanış oturumunun ardından Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nermin Demirkol, sempozyum sürecinde bir firmanın porselen atıklarından yaptığı OMÜ logosunu Rektör Ünal’a takdim etti.