Silopi’den İsrail’in Mescid-i Aksa saldırısına protesto

Şırnak’ın Silopi ilçesinde İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik çirkin saldırısı protesto edilerek tepki gösterildi.

Silopi’den İsrail’in Mescid-i Aksa saldırısına protesto

Şırnak’ın Silopi ilçesinde İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik çirkin saldırısı protesto edilerek tepki gösterildi.

Şırnak’ta HÜDAPAR Silopi İlçe Başkanlığınca düzenlenen basın açıklamasıyla vatandaşlar İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Basın açıklamasına, Yeniden Refah Partisi Silopi İlçe Başkanı Şaban Bilen, Eğitim Bir Sen Silopi Şube Başkanı Bilal Aksoy, Anadolu Gençlik Derneği Silopi Şube Başkanı Aşkın Öztürk, partililer ve vatandaşlar katıldı. Merkez Çarşı Cami’de kılınan teravih namazının ardından cami önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını HÜDAPAR Silopi İlçe Başkanı Salih Gök okudu. İşgalci İsrail’in Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırılarını arttırdığını belirten Gök, işgal rejiminin gelenek haline getirdiği bu saldırılarla Müslümanların tepkisini ölçerken, bayrama da buruk bir şekilde girmelerini hedeflediğini söyledi.

İsrail’in Mescid-i Aksa’nın kudsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa’ya her taraftan saldırıya geçtiğini dile getiren Gök, "Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir. Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz. Aksa’nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz. Kudüs’te, Aksa’da ve bütün Filistin topraklarında siyonist işgale karşı direnen kardeş ve bacılarımızı buradan selamlıyoruz. Mekân olarak yanınızda olamasak da ruhumuz ve kalbimizle yanınızdayız. Davanız bizim davamız, acınız bizim acımız, sevinciniz bizim sevincimizdir." dedi.

"Bu saldırı ve işgali bitirmeni yolu, iki devletli çözüm, işgal rejimiyle ilişkileri normalleştirme safsataları değildir" diyen Gök, "Bunun böyle olmadığına tarih şahittir. Siyonist rejimle kurulacak her tür ilişki Kudüs davasını yalnız bırakacak ve zayıflatacak, Aksa’ya yönelik saldırıları artıracak, işgal ve talanın genişlemesiyle sonuçlanacaktır. Bunu hiçbir Müslüman kabul etmemelidir. Filistin halkının kendi vatanlarını, Kudüs’ün şeref ve izzetini savunmak için yapmış olduğu mücadele meşru ve kutsaldır. Bu mücadele asla bir terör eylemi değildir. Terörist, Filistin halkını katleden, topraklarını işgal eden Aksa’nın mahremiyetini ayaklar altına alan siyonist işgal rejimdir. Bu işgal ve katliam durdurulmalıdır. Tarih ve günümüz şahittir ki bu işgal çetesi kınama, açıklama ve protestolardan değil, sadece güçten anlar. Siyonistleri azgınlaştıran, pervasızlaştıran işlediği cürümlerin yanına kâr kalmasıdır. İşledikleri cürümler cezasız kalırsa bundan sonra daha büyük katliamlara girişecek, Allah muhafaza, bir sabah Aksa’nın tamamen işgal edildiği haberiyle uyanacağız. Buna asla izin verilmemelidir" şeklinde konuştu.

Gök, açıklamasına şöyle devam etti:

"Allah Aziz’dir. İslam azizdir, Kudüs ve Aksa azizdir. Zulme, işgal ve talana teslim olmayıp direnenler azizdir ve aziz olmaya devam edecekler. Kudüs ve Aksa, sadece saldırıya uğradığı zaman gündemimize girmemeli, daima gündemimizin birinci maddesi olmalı, işgalden kurtuluşu için kısa, orta ve uzun vadeli işleyen ve kendisini güncelleyen somut planlarımız olmalıdır. İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam ümmetinin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır. Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez. HÜDAPAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bütün üyelerimizle Filistin’de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız. Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER