Sosyal Medyanın İnsanlar Üzerindeki Etkisi

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI ve EMPATİ

Hayattımızın bir parçası olan sosyal medya kullanıcılığı günden güne hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu artışın olumlu bir etkisi varmıdır, bilemeyiz ama doğru şekilde kullanılmayan sosyal medya insanlar üzerinde kaosa yol açmaktadır. Neden mi? Çünkü bilinçsizce paylaşılan söylemler empati kurmamızı engeliyor. İnsanlar duygusuz bireylere dönüşüyorlar. Örneğin; çoçuklarımıza hayal kurmaları gerektiğini unutturduk, çocuklarımıza belki küçücük kutu içinde dünyayı serdik, hayallerinin yerini o küçücük kutunun içindeki arkadaşları aldı. Düşünmek istemediler, hayal kurmak istemediler, hareket etmek istemediler, hatta arkadaşlarına kızdıklarında küsmediler, duygu kelimesinin yerini başka şeylerle doldurdular. Nerede hata yapıyoruz bunu sorgulamalıyız. Aksi takdirde geleceğimizi bilinçsizce yok etmekteyiz.

Aileler bir arada sohbet etmekten kaçınıyor. Oysaki biz aileye Önem veren bir toplumuz, küçücük bir alet hayatımızı kontrol etmekte, en basitinden yemek yerken bile o alet elimizden hiç düşmüyor. Yaratmış olduğumuz o sınırsız özgürlük artık bizi kölesi haline getirmiş, herşeyi zamanla unutuyoruz ama yanlışlıkla bile unutamadığız o alet bizi kendisine bağımlı hale getirdi. Pekiya paylaşımlarımıza ne demeli herkez birbirinden nefret ediyor. Doğru şekilde kullanılmayan sosyal medya kin ve nefreti beraberinde getirmektedir.

Sosyal medya kullanıcılarının dikkatsiz paylaşımlarının insanları derinden etkileyen yaralara yol açacağını düşünmeden hareket ediyoruz. Ülkemizde geçmiş günlerde yaşanmış olan bir kaç olaya deyinmek isterim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak’a yönelik sosyal medya hesabından hakaret içerikli paylaşım yapılması ve Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş hakkında sosyal medyada yapılan cinsiyetçi, hakaret içerikli paylaşımlar gösteriyorki insanlar birbirlerinden nefret ederek söylemlerini paylaşıyorlar , kim olursa olsun insanların kimseye hakaret etme hakkı yoktur.bu durum kınıyorum. Düşüncesi ne olursa olsun şunu unurtmamalıyız, biz aile yapımıza önem veren bir topluluğuz. Nefret söylemlerinde bulunurken nasıl sizin bir anneniz babanız varsa o kişi içinde üzülen bir ailesi olduğunu unutmamalıyız. İnsanlar doğarken nasıl eşit doğuyorsa aynı şekilde eşit ölmektedir. Empati kurmamız gerektiğini bu yüzden vurgulamak istiyorum. Dikkatinizi çekmek istediğim konu şudur insalar birbirlerine kızmıyorlar kişinin kendisinden ailelerinden akrabalarınsan kin ve nefret ediyorlar. Bu doğru bir davranış değil, her bir birey kendi davranışından sorumludur.

Bu tür paylaşımlar ve davranışlar aile toplum yapımızı bozmasına izin vermemeliyiz. Bir birey ailesi için yaşar, empati kurmayan ve duygularını nefretle hitap etmek isteyenler her zaman kaybetmeye mahkumdur. Nefret söylemlerinin paylaşımlarının engellenmesi için aile ve toplum yapımızın bozulmasını engellememiz gerekmektedir. Savaşı kaybetmek istemiyorsak eğer aile yapımızı güçlendirmeliyiz. Güçlü bir aile ile her savaş kazanılır. Güçlü bir aile güçlü bir toplum demektir. Tüm okuyucularımıza nefret söylemelerinden uzak paylaşımlar dilerim…

YORUM EKLE