Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, ülkeye yaptığı hizmetlerle öne çıkan isimdir, Demirağ.
Fransızların demiryolu yapımını bırakmalarından sonra, demiryolu yapım işini üstlenmiş ve başarıyla tamamladığı için de Atatürk tarafından kendisine Demirağ soyadı verilmiştir.
Dünyanın ve ülkemizin ekonomik buhranlarla boğuştuğu bir dönemde elini taşın altına koyup, 1936 yılında Beşiktaş Nuri Demirağ uçak fabrikasını kurmuştur. İlk yılında tek motorlu, iki yıl sonrada çift motorlu uçak üretmeyi başarmıştır.
1938 yılında kendisinden kaynaklanmayan bir kaza ile işler ters gitmeye başlıyor. Atatürk”ün vefatı ve bu kazayı fırsat bilen şer odakları devreye giriyor ve önüne set çekmek için her yola başvuruyorlar. Siparişler iptal ediliyor, ihracatının önüne engeller konuyor, eğitim alanı olarak kullanılan yer istimlak ediliyor, bu sıkıntıları ve engellemeleri aşamayan Demirağ, fabrikasını 1944 yılında kapatmak zorunda kalıyor.
Aynı son, Atatürk tarafından Kayseri’de kurulan Uçak fabrikasının (TOMTAȘ) başına da geliyor.
Türkiye’nin uçak üretmesinin önüne geçmek için her yola başvuran ABD, Türkiye’ye milyonlarca dolarlık silah araç ve gereç yardımında bulunuyor. O dönemin generallerinden biri “bedava uçak almak varken, parayla alırsam bu millet beni asar” ifadesi herşeyi özetlemektedir. Maalesef bu ülke yine kendi içinden hançerlenmistir.
Kendi devleti tarafından akamete uğratılan Türk Havacılık Sanayi bugün yeniden küllerinden doğmaya çalışmaktadır. Fakat; ne hazindir ki aynı şer odakları yine harekete geçmiş ve saldırılarının dozunu her geçen gün daha da arttırmaktadır.
Devlet ve millet olarak bu saldırıların önüne set çekmek zorundayız. Bu ülkenin bir yüz yıl daha kaybetmeye tahammülü yoktur.
Dün paramızla alamadığınız İHA lar, bugün yerli ve milli üretimin verdiği gururla semalarımızda süzülmektedir. İHA ve SİHA üretiminde dünyada ilk üçte olmamızın gururunu bize yaşatan Baykar ve bu vesileyle Selçuk Bayraktar’a şükranlarımı sunuyorum.
İnşallah, ay yıldızın kuşattığı bu mavi gökte, yerli savaş uçaklarımızın uçtuğunu da göreceğiz…
Bu nedenle, Cumhur İttifakının devamı siyaseten değil, İttifakın devamı bir istiklal ve istikbal meselesidir…
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR…!