Birkaç gündür o malum tartışmayı izliyoruz. İzlesek yine iyi sanki herkes konunun tarafı gibi yorumlar ardı ardına geliyor. Toplum olarak birilerini hainleştirmeyi, kahramanlaştırmayı ve bir de komplo teorilerini çok ama çok seviyoruz.
Rahmi Turan’ın yazısı ilaç gibi geldi bu ruh halimize. Turan, ortaya bir iddia attı. Herkes doğal olarak üzerine atladı. Bir aksiyon filminin senaryosu gibi düğüm noktaları arttıkça arttı. Evde televizyon başında pembe dizi izleyen ev kadınları gibi herkes bir sonraki sahneyi tahmin etmeye başladı.
Aslında tartışmayı büyüten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Erdoğan’ın devlet imkanlarını kullanarak CHP’yi karıştırmak istediğini, Saray’a giden kişiyi tahmin ettiğini söyledi. Erdoğan, eline güveniyordu kendi makamını kumar masasına yatırdı. Kılıçdaroğlu’nun gıkı çıkmadı.
Tartışması belli bir süre daha devam edecek ama dün Rahmi Turan önce Saray’a giden kişinin ismini açıkladı. İsmi açıklanan Muharrem İnce de elindeki kağıtlara güveniyordu. O da çıtayı yükselterek kendi hayatını masaya yatırdı.
Herkesin birkaç gündür gazeteciliğine övgüler düzdüğü Rahmi Turan gece televizyonlara çıkarak kıvırdıkça kıvırdı. Uğur Dündar aynı bilginin kendisine de geldiğini belirterek güvenmediği için haberi yazmadığını söyledi. Rahmi Turan’ın cakasını kötü bozdu.
Sonuçta öyle bir görüşmenin olmadığı ortaya çıktı. Ya da olduğuna dair dedikodudan başka bir şey ortaya çıkmadı.
Krizleri iyi yönetirseniz bundan karlı çıkarsınız, kötü yönetirseniz de altında kalırsınız.
Kılıçdaroğlu, krizi lehine dönüştürmek için çıkıp “o kişiyi tahmin ediyorum” sözleriyle haberi doğrulamasaydı bundan karlı çıkabilirdi. Hani herkes “haber kaynağını açıkla” diye Rahmi Turan’ın üzerine gitti. Bence asıl üzerine gidilmesi gereken Turan değil Kılıçdaroğlu. Kendi muhaliflerini böyle itham ederek elini güçlendirmeye çalışmak bir genel başkana yakışmaz, yakışmadı da. Tahmin etmekle olmaz, bulursun o kişiyi disipline verirsin.
Normalde kraldan çok kralcı kesilen partililer Kılıçdaroğlu’nun bu ‘tahmininin’ üzerine atlarlardı ama buna inanan CHP’li olmadı. Hatta Grup Başkanvekili Özgür Özel çıkıp böyle bir görüşmenin olmadığını ısrarla söyledi. Kılıçdaroğlu’nun karizmasını kötü çizdi.
CHP’ye mi bir operasyon yapılıyor, CHP mi birilerine operasyon yapıyor, güya duayen denilen ama kof bir gazetecinin işgüzarlığı mı ben bilmem. Tahminlerim olsa da şimdilik kendime saklayayım. Zamanı gelince söylerim elbette.
Sürecin kaybedeni Rahmi Turan’la Kemal Kılıçdaroğlu, kazananları Muharrem İnce ile Tayyip Erdoğan.
Benden söylemesi en güçlü dönemini yaşadığı söylense de Kılıçdaroğlu için artık tehlike çanları çalıyor.
Kalın Sağlıcakla
Kılıçdaroğlu için Tehlike Çanları
Paylaş